Seçimde 531 bin güvenlik görevlisi görev yapacak

Seçimde 531 bin güvenlik görevlisi görev yapacak
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, seçimde 531 bin güvenlik görevlisinin çalışacağını söyledi.Soylu, Tü...

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, seçimde 531 bin güvenlik görevlisinin çalışacağını söyledi.

Soylu, Türkiye Gazetesi Yazı İşleri Toplantısına katıldı. Toplantıda Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Kapan ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Soylu, gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı.

“531 BİN GÜVENLİK GÖREVLİMİZ SEÇİMDE GÖREV YAPACAK”

Seçim güvenliği konusunda açıklamalarda bulunan Soylu, “Bütün bölgelerde valilerimiz, jandarma komutanlarımız, emniyet müdürlerimizle toplantılarımızı gerçekleştirdik. Hepsine ben gittim. Bütün bölgelerde sandık güvenliğinin nasıl sağlanacağını konuştuk. 3 esasa dayandırdık. Propaganda güvenliği, oy kullanma güvenliği ve oyların sayılma ve seçim merkezlerine taşınma güvenliği. Seçim güvenliğine ait bir kurul oluşturduk. Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ve diğer bakanlıklar ile yoğun işbirliği içerisinde bir seçim güvenliği mekanizması oluşturduk. 531 bin güvenlik görevlimiz seçimde çalışacak. Burada özellikle hava araçları, deniz araçları, helikopterlerimize kadar bütün araçlarımız herkesin oy kullanması, iradenin hür ve özgür şekilde sandığa yansıması için tüm çalışmaları gerçekleştirdik” diye konuştu.

“SANDIKTA 186 BİN KİŞİLİK TAŞIMA VE BİRLEŞTİRME SÖZ KONUSU”

Taşıma ve birleştirme konusundaki tartışmalara da açıklık getiren Soylu, “Bizim görevimiz onun hür şekilde oyunu kullanabilmesidir. Toplam 186 bin olacağını değerlendiriyoruz. Toplam 2 bin 80 konusunda birleştirme ve taşıma değerlendirdik. YSK bunların bin 184’ünü kabul etti. Bizim bu konuda itirazımız oldu. Onlar itirazımızın az bir bölümünü kabul etti. Dediler ki bir bölümünü de yerel olması nedeniyle ilçe seçim kurulu değerlendirsin. Toplamda 186 bin kişilik taşıma ve bileştirme söz konusu. Biz bir kişinin bile hür bir şekilde oy kullanmamasından sorumluyuz” şeklinde konuştu.

“HDP BÜTÜN YETKİLERİNİ PKK’YA DEVRETTİ”

Halkarın Demkortaki Partisi’ne (HDP) yönelik eleştirilerde bulunan Bakan Soylu, “HDP aldığı oylar üzerinden bir demokratik sorumluluk taşıması gerekirken, tam tersi kendi bütün yetkilerini PKK’ya devretti ve PKK’nın talimatlarıyla adım attı. Büyük bir şımarıklıktı, sorumsuzluktu. Bunun bedeli ağır oldu. Yaktılar yıktılar. Ne zaman HDP ve PKK kanadı bir güç bulsa, bir tek meselesi Türkiye’nin kaos dolu günlerle buluşmasını sağlama. Sebebi şu bunlar Avrupa ve Amerika ile iç içeler. Sürekli bunlara servis sağlıyorlar. Bunun içinde Amerikalılar var, Avrupalılar var. Gelip medya eğitimine kadar, gelip sözde sağlık akademileri eğitimine kadar, drone ve İHA’ya karşı alınacak tedbirlere kadar her türlü eğitimleri yapıyorlar. Bütün lojistik desteği sağlıyorlar. Gezi olayları, 6-7 Ekim olayları, 15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye kendi ekonomisini büyütmeye çalışırken, bir taraftan biriktirdiklerini kaybetmemek için çaba ortaya koymaya başladı. ‘Türkiye bu konsantrasyondan ayrılırsa büyük projelerini yapamaz’ diye bir plan kuruldu” ifadelerini kullandı.

“ELLERİNDE MAYMUNCUK VAR, PKK VE HDP”

Batı ülkelerinin teröre verdiği desteğe değinen Bakan Soylu, “Eğer 2013 silsilesinden başlayan olayalar çerçevesinde aklımızın bir bölümünü oraya sevk etmeseydik Türkiye çok daha iyi bir noktada olacaktı. Yine de bu dertler bizim potansiyel dertlerimiz. Her on yılda bir darbe yiyen Türkiye elbette bu dertler ile karşı karşıya bırakılacaktı. Ellerinde bir maymuncuk var. Bunların bir tanesi PKK ve HDP. Bu maymuncuğu istedikleri zaman devreye somak için çaba sarf ediyorlar. Türkiye’nin en önemli meselesi terör ile mücadelesini demokrasi ve hukuk çerçevesinde gerçekleştirdi. Eğer öyle olmasaydı ipliğimizi pazara çıkarırlardı” açıklamalarında bulundu.

PKK’ya katılımların ciddi şekilde azaldığını vurgulayan Bakan Soylu, “Terör örgütü mensupları ile aileleri üzerinden ilişki kurarak onları ikna edip Türkiye’ye getirmeye çalışıyoruz. En son 3 genç kız geldi. Geçen sene 175 terörist bu şekilde getirildi. Bu yıl da şu ana kadar 21’i geçti. Elimizdeki potansiyeli biliyoruz” dedi.

“ALLAH KARAMOLLAOĞLU’NA AKIL SAĞLIĞI NASİP ETSİN”

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasına yönelik açıklamalarını eleştiren Bakan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Selahattin Demirtaş’ın Temel Karamollaoğlu’nun anlamak mümkün değil, Allah akıl sağlığı nasip etsin. Türkiye’de bu kadar sorumsuz bir siyaset yapılamaz. Ben Muharrem İncey’ye bir şey demem. Çünkü tıyniyeti bellidir. Onlar Türkiye’nin karşısında ne varsa oradadır. CHP’nin durumu da zor. Rasyonellikten bu kadar uzak bir yapı. Türkiye’ye bir tek öneri ortaya koymadılar bu güne kadar. Öbür tarafta Meral Akşener. Milliyetçi kesimden gelerek çok büyük bir iddia ile beraber bir parti kuracaksınız geldiğiniz dayandığınız nokta Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden çıkması olacak. Yazıktır bu. Zaten kamuoyu yoklamalarında düşüş gözüküyor. Bundan sonra çıkamazlar da. Millet bu meseleye başını koymuş, evladını şehit vermiş. Demirtaş dediğiniz adam eline birilerinin saz verdiği ve 53 kişinin katledilmesinde müdahil olan bir kişi. 6-7 Ekim olaylarını görüyoruz. Bütün bu olayların tamamında bu belediyelerin yöneticileri kim. Silah taşıyan araçların yöneticisi kim. Para vererek terör örgütü finanse eden, erzak alan, Avrupa’ya gidip Türkiye’yi kötüleyen, oradan gelen akılla politika yapmaya çalışan hep bunlar. Şimdi İnce de, Karamollaoğlu da, Akşener de sevgi kelebeği oluverdi hepsi. Bunu nasıl anlatacaklar bu millete”

“EDİRNE CEZAEVİNE GİTMEKLE O GENÇ KIZLARA İĞRENÇ DAVRANANLARLA AYNI KATEGORİDE”

Terör örgütü PKK’nın özellikle dağa çıkan genç kızlara iğrenç davranışlarda bulunduğunu söyleyen Soylu, “Afedersiniz Muharrem İnce Edirne Cezaevi’ne gitmekle, o genç kızlara iğrenç davrananlarla kendisini aynı kategoriye koydu. Daha ağır sözler söylemek istiyorum ama kendimi tutuyorum. Bu işini siyasetle alakası yok. Bu çocuklarımıza geleceğimizi emanete edeceğiz. 3 oy alacaksın diye seni 28 şubatta, ondan önce Sivas olayların recmeden kendi cellatlarına gittin tak diye teslim oldun. Zannediyorum bir zihin bulanıklığı yaşıyorlar” dedi.

“MESELE ALKIŞLAMA MESELESİ DEĞİL, AFRİN MESELESİ”

CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin Metin Temel Paşa’ya yönelik eleştirilerine yanıt veren Bakan Soylu, “Selahattin Demirtaş’a bir şekilde hoş görü ortaya koyabilen, ona giden ve onun dışarıda politika yapmasını talep eden bir zihniyet, niçin Metin Temel paşaya saldırır. Çünkü Afrin PKK’nın hayatına önemli bir yerdir. Türkiye Afrin’e yaptığı operasyon ile birlikte PKK’nın en öneli hayat damarlarında birin kapatmıştır. 40 yıllık PKK mücadele tarihinin en önemli adımlarından biridir. PKK’nın büyüme ekseni iyice daraltılmıştır. Orada demek istediği şu: ‘Siz nasıl Afrin’i alırsınız. Okyanus ötesinden izin almadan, Avrupa’nın ortak bir kanaati olmadan siz nasıl Afrin’i temizlersiniz. Biz bunun hesabını sorarız’ Bu Muharrem İnce’nin aklının yeteceği bir dil değildir. Mesele alkışlama meselesi değil, mesele Afrin meselesidir” açıklamalarında bulundu.

“KANDİL’E OPERASYON YAPABİLECEK GÜÇTEYİZ”

Kuzey Irak’a yönelik olası bir operasyonu da değerlendiren İnce, şunları söyledi:

“Kuzey Irak bizim için tehdit alanıdır. Şırnak ve Hakkari sınırlarımız açısından en sıkıntılı alanlarımız. Orada muhafazayı sağlamaya çalışıyoruz ama Kandil hem lojistik hem psikolojik üstür, bir karargahtır. Bu karargahı orada tutmamız bizim için izah edilemez. Seçim öncesi, sonrası diye değerlendirme yapmayı. Orada en etkili operasyonu, en az kayıpla ne zaman yapabiliriz buna bakarız. Bunu yapabilecek güçteyiz. O kadar rahatız ki. Kabiliyetleri çok gelişmiş bir güvenlik güçlerimiz var. Uyum içinde çalışıyoruz”

Bayramda sürücülere yönelik uyarılarda da bulunan Bakan Soylu, 70 bin polis ve jandarmayla yollarda her türlü tedbiri aldıklarının altını çizdi.

UBER

Bakan Soylu konuşmasının sonunda UBER konusuna da değinerek, “UBER yetkisiz bir taşımacılık. Bir yetki belgesi ile taksi taşıması yapıyor. Bunun niteliğine bakılmaz, kanunsuzluğuna bakılır. Nitelik oluşturma meselesi sonraki meseledir. Bir taraftan yetkisiz taşımacılık var, diğer taraftan yüzde 20 civarında komisyon var. Bu tip taşımalarda komisyon alınamaz. Türkiye’de vergi verilmiyor. Anayasa Mahkemesi bir kanunumuzu iptal etti. Korsan araçları biz bağlayamıyoruz. İdari para cezası kesebiliyoruz. Burada seçimlerin sonunda yapılacak iş buradaki eksiklikleri düzeltmek. Taksicilerimize de büyük bir sorumluluk düşüyor. Taksicilerin yapması gereken vatandaşa en kaliteli hizmeti vermektir” dedi.

(İHA)

Kaynak: İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.