“O zaman Atatürk’e ‘diktatör’ dediler, şimdi bize diyorlar”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e o zaman söylediklerini şimdi bana söylüyorlar. Ona da ‘diktatör’ dediler, şimdi bize diyorlar. Hazmedemiyorlar” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Atakule’de Türkiye’nin farklı illerinden gelen gençlerle bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, arada moderatör ya da sunucu olmadan samimi bir ortamda gençlerle konuştu. Erdoğan’ın gençlerle birlikteliği sosyal medya hesapları üzerinden canlı yayınlandı. Buluşmada işsizliğin mevsimsel olduğunu belirten Erdoğan, “Yaz ile birlikte işsizlikteki durum değişecektir olumlu istikamette. Bu tek haneliye de inecektir. Mühendis, mimar, elektrik-elektronik alanlarında olanların işsiz kalmasını düşünemiyorum. Özel sektör bu tür mühendislere ihtiyacı olduğunu söylüyor” diye konuştu.
“ONA DA ‘DİKTATÖR’ DEDİLER, ŞİMDİ BİZE DİYORLAR”
Batı medyasında agresif bir siyasi aktör olarak yansıtıldığının söylenmesi üzerine Erdoğan, “Tilki yetişemediği üzüme koruk dermiş. Dün akşam televizyon yayınındaydım. 1922 yılındaki çıkış mücadelesinin olduğu dönemlerde Batı medyasının Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili tespitlerini gösterdiler. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e o zaman söylediklerini şimdi bana söylüyorlar. Ona da ‘diktatör’ dediler, şimdi bize diyorlar. Hazmedemiyorlar. Türkiye bu kadar kısa zamanda nasıl ayağa kalkar, nasıl olur da kendi insansı hava aracını üretir, nasıl olur da tankını, füzesini yapar, bunları çıldırtıyor. Biz bunları yapar durumda olmasaydık, Afrin operasyonunu yapamazdık, bunlar bize bir şey vermezdi. Cerablus’ta başarılı olamazdık. Bunlar elimizde olunca bunların hepsini yapar duruma geldik. Bütün sınırlarda hazır haldeyiz. Amerika bakalım verdiği sözde duracak mı? Rusya ile olan görüşmelerimiz, ayın 8’inde Moskova’dayım, orada görüşmelerimiz var. Artık Türkiye masanın dışından yönetilen değil, masada oturup konuşulan Türkiye. Türkiye buraya nasıl geldi, onları bu rahatsız ediyor. Bizim paramızla, ekonomimizle, kur, faizle oynamaları da bunların netice alabilecekleri alan olmaktan çıktı. Bu konuda biz başarılı olacağız. Pazartesi’den sonra 4,5 yıl biz önümüze bakacağız, yol haritamız, takvim belli, hepsini yoluna koymaya başlayacağız. Yatırımcılar bizden haber bekliyorlar, gel dediğimiz anda gelmeye başlayacaklar” diye konuştu.
“İÇLERİNDE YÜREKLİ OLANLAR YAPIYOR, BEN DE ONLARI ALKIŞLIYORUM”
“Para civa gibidir. Civa kendisine uygun nereyi bulursa oraya hareket eder. Para böyledir. Kendisi için verimli olan yeri nerede bulursa para oraya kaçar” diyen Erdoğan, fizibıl olmayan yerde girişimcinin yatırım yapmayacağını söyledi. Erdoğan, “Şimdi Güneydoğu’ya gidip yatırım yapar mı yatırımcı. Benim ülkemdekiler bile yapmıyor, oraların insanı bile yapmıyor. İçlerinde yürekli olanlar yapıyor. Ben de onları alkışlıyorum” şeklinde konuştu.
Türkiye’de ekonomi politikalarını yerel yöneticilerin belirlemeyeceğini söyleyen Erdoğan, “Biz bütün ekibimizle bunu biz belirleriz. Yerel yöneticilerin bunda en ufak bir katkısı yoktur. Tam aksine bazılarının çok ciddi borç karneleri zengin, bakalım o borçları nasıl halledecekler. Biz de merkezi yönetim olarak parayı iyi yönetmek zorundayız. Devlette yönetim anlayışında insan yönetimi, bilgi yönetimi, finans yönetimi çok önemlidir. Bu üç şeyi başardığınız sürece başarılı olursanız” ifadelerini kullandı.
“EVDE HANIMEFENDİ CİDDİ MANADA SIKIŞTIRIYOR, HER ŞEYİ YEMEMİZE MÜSAADE ETMEZ”
Nasıl dinç kaldığının sorulması üzerine Erdoğan, “Artık yaş malum bir yere geldi. Mümkün olduğunca gayrimeşru olan herhangi bir durumumuz söz konusu değil. Sigara içmeyiz, alkol almayız, uykumuza dikkat ederiz. Bunlar olduğu zaman dinç duruyorsunuz. Şuanda kampanya sebebiyle sporumu yapamıyorum ama önümüzdeki haftadan itibaren spor faaliyetlerine devam edeceğim. Gıdamıza mümkün olduğunca dikkat ediyoruz. Evde hanımefendi ciddi manada sıkıştırıyor, her şeyi yememize müsaade etmez. Kendisi aynı zamanda alternatif tıpçıdır. Mümkün olduğunca dikkat ediyoruz ve bu şekilde de hayatiyetimizi devam ettiriyoruz. Sizler de sporu ihmal etmeyin” dedi.
“ÖĞRENCİLER İÇİN 3 Ç PROJESİ VAR, ÇAY, ÇORBA, ÇAMAŞIR”
Ankaralı gençler için neler yapılacağının sorulması üzerine sözü Cumhur İttifakı Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki aldı. Özhaseki, “Benim öğrenciliğim de uzun sürdü. Projeleri hazırlarken arkadaşlarımızla öğrencilerimizin neye ihtiyacı var diye uzun bir soru başlığı açıp, dersimize iyi çalıştık. Arkadaşlarımız 3 Ç projesi diye tarif ediyorlar, sizin tarif ettiğiniz çöp, çamur belediyeciliğine benzemiyor bizimki. Çay, çorba, çamaşır diye tarif ediyorlar. Sabah kahvaltı etmeden okula giden öğrenciler aç olarak öğlene kadar bekliyorlar. Bunu daha önce de yaptım, üniversite kapısında bir araç içinde çorba kupalarla, isteyen oradan bardağı ile çorbasını içebiliyor. Erciyes Üniversitesinin kapısına koydum, bir de defter koydum ne diyorlar diye, müthiş şekilde teşekkür aldık oradan. Çamaşır zorluyor gençleri. Birkaç üniversite rektörümüzü aradım, bodrum katlarınızda bize çamaşırhane kurabileceğimiz yer verir misiniz diye, bize ‘hazır’ dediler. Oraya birkaç makine koyduğumuzda öğrencimiz çamaşırını sabah getirsin, akşam alsın. Millet kıraathanesi gibi yurt dışında adı ‘uyanık kütüphane’ diye tabir ediliyor, üniversitelerin bulunduğu bölgelerde de butik şekilde 24 saat açık kütüphaneler, 10 ayrı yer belirledik. Bir de gençlerimiz ders çalışıyorlar, bir spor ve kültür sanat ile uğraşmazlarsa kötü yollara gitme ihtimali yükseliyor. Kültür sanat projeleri hazırladık. Saraçoğlu Mahallesi’nde Cumhuriyet döneminin ilk bürokratları kalmışlar, o evlerin her birini bir sanat dalına ayırmayı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“GOLAN’IN SURİYE’YE AİT OLDUĞU TESCİL EDİLDİ”
ABD Başkanı Trump’ın Golan Tepeleri üzerinde İsrail egemenliğini tanıyan başkanlık kararını imzalamasının dünyada tepkiyle karşılandığı hatırlatılarak, konuya alakalı değerlendirmesinin sorulması üzerine Erdoğan, Golan’ın 1967 Anlaşmaları ile Birleşmiş Milletler tarafından tamamıyla Suriye’ye ait olduğu tescil edilmiş olan topraklar olduğunu vurguladı. Buranın İsrail’le yakından uzaktan alakası olmadığına dikkat çeken Erdoğan, “Trump, ali kıran baş kesen, ‘ben yaptım oldu’ diyor. Senin yapıp etmenle bu iş olmuyor. Geçen hafta benim Macron ile bir görüşmem oldu, ne düşünüyorsun dedim ‘Ben de senin gibi düşünüyorum. Trump ile görüşmem olacak, kendisine de bunu söyleyeceğim, burayla sizin alakanız yok’ dedi. Putin açıklamasını yaptı, Lavrov aynı şekilde açıklamasını yaptı. Dolayısıyla yani şu anda Trump’ın attığı bu adımın ne BM Genel Kurulunda ne BM Güvenlik Konseyinden onay alması mümkün değil. Bizler şimdi İslam İşbirliği Teşkilatı olarak ayrıca oraya da bunu taşıyacağız. Maalesef körfezdeki ülkeler, Müslüman ülkeler bu noktada kararlı bir duruş sergilemiyorlar. Ciddi bir ses bunlardan çıkmıyor, insanı üzen bu. Ben şuanda İİT dönem başkanıyım, üzerime düşeni yapıyorum. Ve o gün toplantıdan sonra sonuç bildirgesi de vurucuydu” şeklinde konuştu.
“GÖRÜŞMEK İSTEMEKTE ZORLANIYORUZ”
İsrail’de 9 Nisan’da seçim olduğunu hatırlatan Erdoğan, “9 Nisan’daki seçim için Trump, orada Netenyahu’ya şu anda destek veriyor, derdi bu. Damadını gönderiyor, orada destek çalışmaları yapıyor. Çünkü Netenyahu yolsuzluklara adı karışmış olan bir adam. Karısının yolsuzluklara bulaşmış bir hali var. Bundan dolayı ciddi manada bir sıkıntı içerisinde. ‘Ben ona desteği verirsem onu kurtarırım.’ Böyle bir gayretin içerisinde, kurtarsan ne olur, kurtarmasan ne olur. Her şeyden önce insanlık sana nereden bakıyor, nasıl bakıyor? Biz zaman zaman görüşüyoruz, şimdi bu tür haller meydana gelince doğrusu biz görüşmek bile istemekte zorlanıyoruz. Çünkü adalet bizi birleştiren en önemli kavramdır. Biz yalnız da kalsak bu işlerin üzerine gideceğiz. Ben bunların artık ciğerlerini okudum” dedi.
(Derya Yetim - İlker Turak - Yağmur Yıldız - Seda Kahramantürk/İHA)
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.