İnce’de ’millet kıraathanesi’ eleştirisi
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, “Ben uzay diyorum o kek diyor, ben öğrencilere kep diyorum o kek diyor. Bedava çay var, kek var dedi. Sonra değiştirdi çorba da var dedi. Eskişehir’e gitti Tatar böreği de var dedi. Her gün menüyü zenginleştiriyor. Yakında Arnavut ciğeri koyacak" dedi.
CHP Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Beykoz Çayırında düzenlediği mitingde vatandaşlara seslendi. Konuşmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı herhangi bir televizyon kanalında ekonomi tartışmaya çağırarak başlayan İnce, “Bu güzel çayırı görünce bir pehlivan görseydi burayı derdi ki burada ne güzel güreşilir. Bu çayır pehlivanı cezbeder ama bu kabalığı görünce de siyasetçi şöyle der: ’Ya keşke rakibim benim karşıma çıksa da televizyonda onunla bir ekonomi tartışsak der’ ama kaçak güreşiyor. Ben Türkiye’nin bir yerindeyim o başka bir yerinde, her gittiği yerden bana sesleniyor ama ben ona diyorum ki Erdoğan yapma böyle üzme beni gel bir televizyon programına çıkalım usta kim çırak kim bütün millet görsün. Ama gelmiyor. Söz veriyorum diploma sormayacağım söz fazla sıkıştırmayacağım söz. Sadece ekonomi konuşacağız. Bak benim Allah’ın izni milletimizin isteğiyle cumhurbaşkanı seçildiğimde emin olun Erdoğan da mutlu olacak. O da güzel bir ülkede yaşayacak. Döviz düşecek faiz düşecek, enflasyon düşecek, onun da hoşuna gidecek. Bundan hiç kuşunuz olmasın” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kıraathane vadiyle ilgili konuşan İnce, “Bakın Türkiye’de ilk kez seçilmeden icraat yapan adamım ben. Nasıl biliyor musunuz. Bir; 2 yıldır Olağanüstü Hal var. Bir kez olsun Olağanüstü Hal’in kaldırılacağını söyledi mi? Ben ne zaman seçildiğimden 48 saat sonra Olağanüstü Hal’i kaldıracağım dedim. Şimdi diyor ki seçimden sonra Olağanüstü Hal kalkacak. İşte ince hastalık böyle bir şeydir. 16 yıldır ülkeyi yönetiyor. Bir kez olsun öğretmenlere, polislere 3 bin 600 ek gösterge dedi mi? demedi. Ne zaman dedi ben konuşmaya başlayınca dedi. Eğer Erdoğan öğretmenlere polislere 3 bin 600 vereceksen senin elinde KYK çıkarma yetkisi var. Seçim öncesi çıkar bir KYK ver o zaman. Çünkü yalan söylüyor. Bir faydam daha oldu bu memlekete. Ben meydanları geziyorum diyorum ki elinizdeki bu telefonlar 2020’den sonra kullanılamayacak. Teknoloji değişiyor. Uzay turizmi gelişecek, sürücüsüz arabalar olacak, tıpta devrim olacak diyorum. Geleceği anlatıyorum. Gençlere iyi eğitim diyorum. Rakip de meydana geldi. Kıraathane açacağım dedi. Bedava kek var diyor. Öğle gitti keki yedi, akşam yemeği ne olacak peki. İş güç yok gündüz bedava keki verdin, acaba o kıraathaneleri de bir yandaşa mı verecek. Keki yedirirken devleti de mi kekleyecek. Ben uzay diyorum o kek diyor, ben öğrencilere kep diyorum o kek diyor. Bir faydam daha oldu. Bedava çay var kek var dedi. Sonra değiştirdi çorba da var dedi. Eskişehir’e gitti tatar böreği de var dedi. Her gün menüyü zenginleştiriyor. Yakında Arnavut ciğeri koyacak. Bu ruh halindeki birisi, bu yorgun adam Türkiye’nin devasal sorunlarını çözemez. Türkiye sorunlarını çizmek için bir taze kana ihtiyaç var” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın millet gibi bir derdi olmadığını söyleyen İnce, “Terörü istismar ediyor. Bir gün geliyor analar ağlamasın diyor, öbür gün şehit olmayı tavsiye ediyor. Bir gün İmralı ile Kandil arasında postacılık yapıyor, öbür gün başka şey konuşuyor. Seçim yaklaştı ya yine hazır olun bazı suistimallere. 7 Haziran - 1 Kasım’a giderken hatırlayın o günleri. Sandıktan başka hiçbir şeyi gözü görmüyor. Millet gibi bir derdi yok, derdi kendisi. Sana sesleniyorum Erdoğan. Bu iş ciddi bir iştir. Deneme yanılma yöntemi ile bu olmaz. Deneme tahtası değil, o hesabı yapma. Ben bu işi çözeceğim söz. Milletin gönünün önünde çözeceğim, samimiyetle çözeceğim, kimseyi kandırmadan çözeceğim.
Bir parti iktidar olunca o partinin makbul insanları oluyor. Diğerleri kendini dışlanmış hissediyor. Sonra partiler değişiyor o zaman da kabul insanlar değişiyor. Yeni partinin makbul insanları var. Bu sefer diğerleri kendini dışlanmış hissediyor. Bu işi kökünden çözeceğim. Benim Cumhurbaşkanlığımda AK Partililer de HDP’liler de MHP’liler de İyi Partililer de Saadet partililer de hepsi makbul insan olacak. Ayrımcılık yok. Sağcı solcu yok. Kadın erkek yok” diye konuştu.
16 yıl birlikte milletvekilliği yaptıklarını ve kendisi gariban kalırken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nasıl zengin olduğunu soran İnce sözlerine şöyle devam etti: “Bana gariban diyor. Erdoğan’dan 5 ay önce milletvekili oldum. Askere gitseydik kıdem olsaydı ben çavuş olurdum o onbaşı olurdu. 16 yıl birlikte milletvekilliği yaptık. Ben gariban kaldım da Erdoğan sen nasıl zengin oldun. 2019 yılbaşı gelmeden Allah’ın izni, milletimizin isteği ile cumhurbaşkanı seçildiğimde sizin tapu imar sorunlarınızı yılbaşı gelmeden çözeceğim. Ben gidersem batarız diyor. Sanki cumhuriyeti sen kurdun. Atatürk vefat etti Türkiye batmadı. İsmet Paşa vefat etti Türkiye batmadı. Özal vefat etti Türkiye batmadı, Demirel vefat etti Türkiye batmadı. Meydanlarda çok söylediği bir şey var bunların kafası basmaz diyor. Erdoğan sen ilkokul mezunu, FETÖ bile seni kandırdı senin mi kafan basıyor. Gelen kandırdı giden kandırdı, herkes kandırdı seni.”
Köprü ücretlerine değinen İnce, “Kredi derecelendirme kuruluşları var onlar Türkiye’ye not veriyor. İyi not verdikleri de oluyor kötü not verdikleri de. İyi not verdiklerinde bazı öğrenciler vardı. İyi not alındı mı ben aldım der. Kötü not alınca hoca bana taktı der. Erdoğan da aynı bu öğrenciler gibi. 453 milyar dolar Türkiye’nin borcu var. Bunun 323 milyar dolarını da Erdoğan yaptı. 60 milyar dolarlık da özelleştirme yaptılar. 865 milyar dolar 16 yılda vergi topladılar. Bu kadar borç yaptı alacaklılar kapıda bekliyor. Şimdi bu alacaklılar Türkiye’yi iflas ettirmek ister mi. Niye istesin adamın alacağı var. Dükkan açık olsun ister” şeklinde konuştu.
İnce: “Yurtlarda kimseniz çocuklarımız var. Bu çocuklar 18 yaşına kadar devlet gözetiminde. Bu çocuklar içimi acıtıyor. Bu çocuklar 18 yaşını doldurdu mu sokağa bırakılıyor. Allah’ın izni ile Cumhurbaşkanı olduğumda o çocukları 18 yaşını doldurduklarında hemen devlet kadrolarına alacağım. Hemen. O çocukları sokağa bırakmayacağım. Eğer Türkiye’de 81 milyonluk bir ülkede 3-5 bin kimsesiz çocuğa bakamıyorsak yazıklar olsun bize. Bunu hemen yapacağım.”
(Mustafa Biçer/İHA)
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.