Dışişlerinden Yunanistan’a tepki
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Yunanistan Dışişleri ve Savunma Bakanlarının NATO açıklamalarına ilişkin, "NATO’nun Ege Denizi’nde düzensiz göç akımlarıyla mücadeleye destek vermek üzere insani saiklerle ve ülkemizin rızasıyla yürütmekte olduğu faaliyetin Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru tutumunu ’fiilen geçersiz kıldığının’ öne sürülmesi nafiledir" dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Yunanistan Dışişleri ve Savunma Bakanlarının NATO’nun Ege Denizi’nde düzensiz göç akınlarıyla mücadeleye destek vermek üzere Türkiye’nin rızasıyla yürüttüğü faaliyetin Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru tutumunu "fiilen geçersiz kıldığını" öne süren açıklamalarına dair bir açıklama yaptı. Aksoy, "Komşumuz ve müttefikimiz Yunanistan’ın Türkiye ile Yunanistan arasında esasen ikili düzeyde ele alınmakta olan Ege sorunlarına dair ulusal tezlerini haklı gösterme saikiyle aralarında NATO’nun da bulunduğu uluslararası örgütleri istismar etme ve bu sorunların içine çekme çabaları yeni değildir. Yunanistan Milli Savunma ile Dışişleri Bakanlarının bir Yunan milletvekilinin ahiren yönelttiği sorulara verdikleri yanıtlar da Yunanistan’ın bu beyhude gayretlerinin yeni bir örneği niteliğindedir. Doğu Ege adaları, 1923 Lozan Antlaşması ve 1947 Paris Antlaşması dâhil olmak üzere birtakım uluslararası antlaşmalarla gayrıaskeri statü altına alınmıştır. Halen yürürlükte olan ve dolayısıyla Yunanistan’ı yasal olarak bağlayan bu uluslararası antlaşmalar, Doğu Ege adalarının silahlandırılmasını yasaklamakta ve bu çerçevede Yunanistan’a yasal sorumluluklar yüklemektedir" dedi.
"Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru tutumunu ’fiilen geçersiz kıldığının’ öne sürülmesi nafiledir"
Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru tutumunu “fiilen geçersiz kıldığının” öne sürüldüğünü ifade eden Aksoy, "NATO sivil ve askeri makamları, NATO’nun müttefikler arasındaki ikili meselelere dâhil olmama politikasıyla bağlıdırlar ve bu esaslar çerçevesinde hareket edegelmişlerdir. Bu durum, Ege Denizi’ndeki NATO faaliyeti bakımından da geçerlidir. Bu süreç başlatılırken NATO’nun Ege Denizi’ndeki faaliyetinin hiçbir NATO müttefikinin ulusal siyasalarına halel getirmeyecek şekilde icra edileceği anlayışı üzerinde Yunanistan da dahil bütün müttefikler mutabık kalmışlardır. Nitekim müttefiklerin bu kolektif anlayışıyla uyumlu olarak NATO’nun Ege Denizi’ndeki faaliyeti kapsamında bölgede görev yapan askeri gemilerin gayrıaskerî statüdeki adalarla yakıt ikmali ve liman ziyareti dâhil hiçbir etkileşime girmeyeceği üzerinde mutabık kalınmıştır. Keza bu gemiler, Ege Denizi’nde sadece hem ülkemizin, hem Yunanistan’ın klerans verdiği deniz alanlarında görev yapabilmektedir. Hal böyleyken NATO’nun Ege Denizi’nde düzensiz göç akımlarıyla mücadeleye destek vermek üzere insani saiklerle ve ülkemizin rızasıyla yürütmekte olduğu faaliyetin Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru tutumunu ’fiilen geçersiz kıldığının’ öne sürülmesi nafiledir" dedi.
Yaptığı açıklamada Yunanistan’a çağrıda bulunan Aksoy, "Yunanistan’a uluslararası hukuku, tarihi gerçekleri ve Türkiye’nin meşru hak ve çıkarlarını hiçe sayma gayretleri ile fiili durum oluşturma arayışlarından vazgeçmesi çağrımızı yineliyoruz. Aramızdaki sorunların çözümünün ancak karşılıklı yapıcı anlayışla ve ortak gayretlerle mümkün olabileceğini, Türkiye’nin bu yöndeki iradesinin tam olduğunu, Yunanistan’ın da benzer şekilde davranması beklentisini koruduğumuzu tekrar hatırlatıyoruz" ifadelerini kullandı.
(İHA)
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.