Bakan Akar’dan S-400 açıklaması
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “S-400 uzun menzilli bölge hava savunma sistemi bizim için tercih değil, zorunluluktur. S400 sistemi tedariki, sistem ve kontrolleri Türkiye için NATO’dan uzaklaşmak anlamına gelmemektedir. S400 tedarik süreci siyasi, askeri, ekonomik, teknolojik boyutları dikkate alınarak takip edilmekte ve sistemin kontrol ve hazırlıklarına planlandığı şekilde devam etmektedir" dedi.
2021 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ve 2019 Kesin Hesap Kanun Teklif görüşmeleri devam ediyor.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kürtlerle mücadele etmediklerini söyleyerek, “Bizim mücadelemiz terör örgütüyledir. Türk Kürt kardeştir. DEAŞ nasıl Müslümanları temsil etmiyorsa, PKK, YPG Kürt kardeşlerimizin temsilcisi değildir” ifadelerini kullandı.
Yunanistan’ın Türkiye’yi kendi kıyılarına hapsetmeye çalıştığını belirten Akar, “Türk kıyılarını bin 950 metre mesafede bulunan ve 10 kilometrekare büyüklüğünde olan Meis adası için 40 bin kilometrekare deniz yetki alanı talep etmektedir. Yunanistan Türkiye ile görüşerek siyasi çözümler üretmek yerine, oldu bittiler peşinde koşmaktadır. Binlerce kilometreden gelerek gücünü ve boyunu aşan bazı muhterisler de, kendi halklarının zararına da olsa bu sürece dahil olmak için Irini Harekatı gibi hukuksuz yollara başvurmaktadır. Akdeniz’de gerilimi tırmandırmak isteyen Yunanistan’dır. Biz ise gerilimi azaltmak için istik şafi ve güven arttırıcı toplantılar ile NATO Genel Sekreteri’nin ilave toplantı girişimlerine en başından beri destek verdik, vermeye devam ediyoruz. Biz ön koşulsuz olarak Ege ve Doğu Akdeniz’deki tüm sorunları görüşmeye hazırız, çünkü güçlüyüz, haklıyız” dedi.
Akar, şöyle konuştu:
“1974’ten bu yana kullanılan kapalı ifadesi artık kalkmıştır. Maraş’ın açılması uluslararası hukuka uygundur, meşrudur, tasarrufu da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne aittir. Türkiye garanti olarak daima Kıbrıs türkü’nün yanındadır, 1974’teki duruşumuz o gün neyse bugün de aynıdır.”
Akar, Tank Palet Fabrikası’na ilişkin olarak, “Tanklara palet yapmak üzere 1973 yılında kurulan, yaklaşık 250 milyon değerinde olan Tank Paleti Fabrikası Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Mayıs 2019’da mülkiyeti ve 116 personel ile denetimi Milli Savunma Bakanlığı’nda kalmak koşuluyla, 25 yıllığına BMC Savunma A.Ş’ye sadece işletme hakkı devredilmiştir. Yetenek kazandırma ve geliştirmeye yatırım ile işçi özlük hakları her hangi bir kaybı olmadan, fabrikadaki askeri personel başka birimlere sevk edilerek bakım, onarım ve üretim faaliyetlerine devam edecektir. 2020 yılında 146 bin 764 kalem bakım, onarım faaliyeti yapılmış, 2021’de bu sayı 423 bin 320 olarak planlanmıştır. Bu devir hakkında dört dava açılmış, bunlar reddedilmiştir” ifadelerini kullandı.
Akar şöyle konuştu:
“S400 uzun menzilli bölge hava savunma sistemi bizim için tercih değil, zorunluluktur. S400 sistemi tedariki, sistem ve kontrolleri Türkiye için NATO’dan uzaklaşmak anlamına gelmemektedir. S400 tedarik süreci siyasi, askeri, ekonomik, teknolojik boyutları dikkate alınarak takip edilmekte ve sistemin kontrol ve hazırlıklarına planlandığı şekilde devam etmektedir.”
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan, pandemi sebebiyle takipteki alacaklar grubuna alınma süresini doksan günden yüz seksen güne çıkardıklarını belirterek, “Pandemi nedeniyle de bunu Haziran sonuna kadar uzattık. Bu son derece mütevazı bir yaklaşım. Diğer gelişmiş ülkelere baktığımızda, Avrupa’ya, Amerika’ya baktığımızda; onların almış olduğu, bankalara yönelik almış olduğu önlemlerle karşılaştırdığımızda, bizim aldığımız önlem son derece mütevazı bir önlemdir. Avrupa Merkez Bankası, bankalara şunu söyledi: ‘Ödenmesi gereken, Merkez Bankamıza ödemeniz gereken yükümlülüğünüzü yüzde 0 faizle bir yıl öteliyorum’. Diğer taraftan, bankalar, müşterilerine ‘Sizin yükümlülüklerinizi de ben bir yıl öteliyorum’ dedi. Dolayısıyla, Avrupa’nın ve gelişmiş ülkelerin almış olduğu tedbirler ile bizim bankacılık sektöründe almış olduğumuz tedbirleri kıyasladığımızda son derece mütevazı bir yaklaşım içerisinde olduğumuz net bir şekilde ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Bankacılık sektörünün pozisyon açığıyla ilgili olarak Elvan, “Bankacılık sektörümüzün şu an itibarıyla döviz pozisyon açığı yoktur değerli arkadaşlar ve 3,3 milyar dolar artıdadır. Bunu özellikle ifade edeyim. Kamu bankalarımızın 2,7 milyar dolar, evet, üç kamu bankamızın pozisyon açığı vardır ancak açığın öz kaynağa oranı yüzde 20’yi geçmemelidir. Burada üç bankamızın oranlarını söylüyorum: Bir kamu bankamızın oranı yüzde 12, diğer bankamızın oranı yüzde 10, üçüncü bankamızın oranı da yüzde 9’dur yani yüzde 20’lik kriterin oldukça altındadır. Özel sektöre ait bankaların döviz pozisyonlarına baktığımızda da toplam 6 milyar dolar fazlaları olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.
Elvan, 2021 yılında kamu finansmanında ihtiyatlı yaklaşımı güçlendirerek etkin risk yönetimiyle finansman kalitesini artırmayı hedeflediklerini kaydederek, “Gelecek sene yabancı para cinsinden iç borcun payını azaltıp iç borç çevirme oranımızı bütçe açığının ima ettiği seviyenin altında yüzde 120 dolaylarında gerçekleştirmeyi öngörüyoruz. Alacağımız ilave tedbirle bu oranı daha da azaltmak temel politikalarımızdan biri olacak. Diğer taraftan, Hazine garantileri ve borç üstlenim taahhütleri nedeniyle oluşabilecek koşullu yükümlülük kaynaklı risklerimizi de sınırlandırıyoruz. Bu çerçevede 2021 yılında hem Hazine garantili imkân ve dış borcun ikrazı limitini hem de borç üstlenim taahhüt limitini 45 milyar dolar olarak belirledik” dedi.
(Ahmet Umur Öztürk/İHA)
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.