Bağımlılık ile Mücadele Yüksek Kurulu toplandı
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, “2018, 2019, 2020 yılları bizim için uyuşturucu ile mücadele konusunda seferberlik yılları olacaktır. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde mücadeleyi kazanabilirsek bu salgını önleyebiliriz” dedi.
Bağımlılık ile Mücadele Yüksek Kurulu toplantısı, Başbakan Yardımcısı Akdağ başkanlığında gerçekleştirildi. Kalkınma Bakanlığında düzenlenen toplantıya İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Maliye Bakanı Naci Ağbal katıldı. Toplantıya ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı ve Yeşilay Yönetim Kurulu Üyesi Esra Albayrak da katıldı.
Toplantıya başkanlık eden Başbakan Yardımcısı Akdağ, yaptığı konuşmada, “Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları ile Sayın Başbakanımız 9 Aralık 2017 tarihinde bir Başbakanlık Genelgesi ile Bağımlılık ile Mücadele Yüksek Kurulunu oluşturdu. Aslında 13 Kasım 2014 tarihinde oluşturulmuş olan Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu son 3 yıl içerisinde ülkemizi tehdit eden, gençlerimizi tehdit eden uyuşturucu ile mücadele konusunda çok ciddi adımların atılmasını sağladı. 2014’te Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu oluşturulduktan sonra Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye’nin oluşturduğu mücadele biçimini, planları diğer ülkelere örnek olarak gösterdi. Bağımlılık meselesi bütün dünyayı tehdit eden çok önemli bir problem. Bağımlılık meselesi bir tarafıyla kişilerin ve toplumun sağlığını, diğer taraftan da o toplumdaki huzuru, asayişi, ekonomiyi, sosyal hayatı olumsuz etkileyen bir durum” dedi.
“BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM BİZİM GELECEĞİMİZİ KURTARACAK BİR YAKLAŞIMDIR”
Akdağ, son 10 yıl içerisinde Avrupa’da ve dünyanın birçok ülkesinde bağımlılık ile mücadelenin bütüncül biçimde yapılmasının gittikçe yaygınlaştığına dikkat çekerek, “Bugün Avrupa ülkelerinin büyük bir çoğunluğu bağımlılık ile mücadeleyi bütüncül bir yaklaşım içerisinde ele alıyor. Türkiye’de yeni dönem için 2018-2023’ü içine alacak 5 yıllık bir dönem için bu hususta planlarını hazırlamış oluyor. Bağımlılık ile mücadele konusunda sigara, alkol, uyuşturucu, kumar bağımlılığı, teknolojinin yanlış kullanımı ile ilgili bağımlılık bütüncül çerçeve içerisinde ele alınıyor. Uyuşturucu madde kullananların yüzde 90’ı ile yüzde 100’ü arasında değişen bir oranı uluslararası çalışmalarda ve Türkiye’de yapılan çalışmalarda sigara içicilerinin arasından çıkıyor. Bunun anlamı her sigara içenin uyuşturucu kullandığı anlamına gelmiyor. Ama her uyuşturucu kullananlar öncesinde sigara kullanmış. Bu bütüncül yaklaşım bizim geleceğimizi kurtaracak bir yaklaşımdır” diye konuştu.
UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEDE 5 YILLIK EYLEM PLANI HAZIR
Bağımlılık ile Mücadele Yüksek Kurulunun oluşturulmasıyla mevzuatların hazırlandığını, kurulların çalışma usul ve esaslarının yayınlandığını belirten Akdağ, 2018-2023 Uyuşturucu ile Mücadele Stratejik Belgesi’nin taslak olarak hazır olduğunu açıkladı. Toplantıda Uyuşturucu ile Mücadele Stratejik Belgesi ve eylem planlarının tartışılacağını kaydeden Akdağ, “Bundan sonraki aylarda diğer bağımlılık konularında da 5 yıllık strateji belgelerimizi hazırlamış olacağız. Bütün bu belgelerle ilgili 12 bakanlığımız ve ilgili kuruluşlar teknik seviyede çok ciddi çalışmalar yaptık. Politika laboratuvarları oluşturarak günlerce çalışıldı. Mutlaka farklı bakanlıkların ortak karar vermesi gereken hususlar var. Uyuşturucu ile ilgili taslak elimizde hazır, diğerlerini de birer ay arayla yaza kadar hazırlamış olacağız. Daha önce Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulunda 8 bakanlığımız vardı, buna 4 bakanlık daha eklendi” ifadelerini kullandı.
"ELİMİZDE 2011 YILINDA İÇİŞLERİ BAKANLIĞININ YAPTIĞI BİR ÇALIŞMA DIŞINDA ÇOK NET RAKAMLAR YOK"
Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu yeni dönemde uyuşturucu mücadelesini 4 ana başlık altında gerçekleştireceğiz. Bunlardan birisi; arzla mücadele, ikincisi; taleple mücadele, üçüncüsü; danışmanlık, tedavi, rehabilitasyon ve uyum hizmetleri, dördüncüsü; meselesinin iletişimi. Uyuşturucu ile ilgili mücadelede yanlış iletişim, toplumun ve gençlerin yanlış yönelmesine yol açabiliyor. Sürekli olarak Türkiye’de uyuşturucu kullanımının sıklığı ile ilgili açıklamalar yapılıyor. Elimizde 2011 yılında İçişleri Bakanlığının yaptığı bir çalışma dışında çok net rakamlar yok. Bu sene Nisan ayına kadar üç ayrı çalışmayı tamamlamış olacağız. Bunlardan birincisi; İçişleri Bakanlığının yürüttüğü 15 yaş üstünde yaygınlık ile ilgili çalışma. Bunun dışında 14-19 yaş grubu için liselerimizde Milli Eğitim Bakanlığının bir çalışması var. 19-25 yaş grubu içinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bir çalışma yürütüyor. Genç yaş gruplarında yürüttüğümüz çalışmalar anket tekniği itibariyle anonim teknikle yapılıyor. Kişilere sorular anlatıldıktan sonra kişiler anket formlarını doldurup oy kullanır gibi gizli bir şekilde sandığa atıyorlar.”
"Uyuşturucu ile Mücadele Eylem Planını Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımıza takdim edeceğiz"
Uyuşturucu sıklığı ile ilgili farklı tanımlamaların olduğuna dikkat çeken Akdağ, “Hayatta en az bir kere denemiş olmak bir tanımlama ancak bu kişinin uyuşturucu kullandığı anlamına gelmiyor. Son 1 yılda uyuşturucu kullanmış olmak ikinci bir tanımlama. Bu da kişinin uyuşturucu kullandığı anlamına gelmiyor. Son 1 ayda kullanmış olmak ise üçüncü tanımlama. İşte bu riskin arttığını gösteriyor. Kronik kullanım diye bir kavram var. O da bağımlılık anlamına tam gelmiyor. Dolayısıyla bütün bu bilgileri elde ettikten sonra buna göre ortaya koyduğumuz göstergelerle yıl yıl mücadelemizin sonuçlarını takip edeceğiz. Bugün üzerinde tartışacağımız Uyuşturucu ile Mücadele Eylem Planı’nı netleştirdikten sonra Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımıza takdim edeceğiz. Bu koordinasyon güçlü bir birliktelikle yürütülmeli. Bu koordinasyonun finansal tarafının eksik kalmaması gerekiyor. Böylece bu mücadeleden galip çıkabileceğimize inanıyorum. 2018, 2019, 2020 yılları bizim için uyuşturucu ile mücadele konusunda seferberlik yılları olacaktır. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde mücadeleyi kazanabilirsek bu salgını önleyebiliriz. Aksi takdirde bizde birçok Batılı ülkenin yaptığı gibi salgını önlemek durumundan çıkıp, riski azaltma çalışmalarına geçmek durumunda kalabiliriz. Bu mücadeleyi kazanacağız, zor olduğunu biliyorum” dedi.
(İlker Turak/İHA)
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.