"Altay Tankı’nda seri üretime geçiliyor"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Prototipleri üretilmiş ve testleri başarıyla tamamlanmış Altay tankının önümüzdeki dönem 250 adet seri üretimi gerçekleştirilecektir. Dün Türkiye’yi mahcup etmeye çalışanlara karşı, kendi evlatlarımız üretim yapmaktadır" diye konuştu.
İzmir Foça Jandarma Komanda Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığında 540 subay adayı için yemin töreni düzenlendi. Törene İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Foça Jandarma Komanda Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tuğgeneral Semih Okyar, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hasan Koçyiğit katıldı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, asker ve ailelerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını ileterek konuşmasına başladı. Bakan Soylu’nun gündeminde kaçak göçmenler vardı. Kaçak göçmenler üzerinden Avrupa’yı eleştiren Soylu, şöyle devam etti:
"Dünya’da insanlık adına sancılı bir dönem yaşıyoruz. 21. yüzyıla teknoloji çağı dedik. İletişim çağı dedik. Ama ne acıdır ki, terör ve şiddet üzerinden 21. yüzyılı tarif ediyoruz. Oysa insanlık bunu hak etmedi. Binlerce yıllık medeniyetin sonunda savaşları, katliamları, terörü, uyuşturucuyu can korkusuyla göç etmeyi, göç yollarında can vermeyi hak etmiyoruz. Daha gün sahil güvenlik ekiplerimiz İzmir’in Karaburun açıklarında batan bir göçmen teknesinde 8 masum insanın cansız bedenine ulaştı. Şuradan 6 aylığına bir yerine gitsek, köyüm diyen, memleketim diyen, yemeğinizi yediğiniz bir komşuyu, sokağında yürüdüğünüz mahalleyi ve ilçeyi özlüyor, hayal ediyor ve orada olmayı arzu ediyoruz. İnsanlar neden memleketlerinden kaçsınlar, niye hiç bilmediği, belki de ezanını duymayacağı başka memleketlere ölümü göze alarak çoluğunu çocuğunu getirsinler. Batan teknede çok sayıda çocuk olabileceğini değerlendiriyoruz. Arama çalışmalarımız bu endişeyle birlikte devam ediyor. Yine dün Bodrum açıklarında batan şişme bottaki 11 göçmeni kurtardık. Bu insanlar sadece insanca yaşama hakkı istiyorlar. Üzerlerine bombalar yağmasın, kadınlarına tecavüz etmesinler, hamile annelerin karınlarına şiş batırmasınlar, silahlı terör grupları tarafından öldürülmeden, tecavüze uğramadan namusuyla yaşamak istiyor. Emniyetli şehirlerde güvenlikli sitelerde bu korkuyu belki anlayamıyoruz. Şu mavi sularda yitip gidenler hepsi birer insan, bu dünya da yaşamaya onlarında hakkı var. Bazıları bize kapınızı kapatın, bunları buradan atın diyorlar. Oysa bu yüzyıl bu medeniyet, bize böyle bir merhamet getirmemelidir. Dünyadaki toplantılara gidiyoruz. Bize yukarıda bakanlar. Yukarıdan bize bir şey ifade etmeye çalışanlar. Karşımızda bu insanlık dramına seyirci kalmadık diye nokta gibi oluyorlar. Küçülüyorlar. Biz Avrupa’nın dünyanın sözde gelişmiş ülkelerine benzemeyiz. Benzemeyeceğiz de. Biz onlar gibi annesini, babasını, büyüğünü huzur evine bırakan bir millet değiliz. Allah şahittir. Onlar anasına, babasına, atasına sahip çıkmıyorlar. Vallahi de, billahi de biz mezarlarımıza sahip çıkan asil bir milletiz ve büyük bir milletiz.”
"TÜRKİYE’NİN GÜÇLENMESİ BİRİLERİNİ PANİKLETTİ"
Türkiye’nin güçlenmesi birilerini paniklettiğini, Türkiye üzerinde kurulmak istenilen baskının en tarifinin de bu olduğunu kaydeden Bakan Soylu, "Batının liderlik ettiği dünyanın hiçbir zaman huzur bulmadı. Hiçbir zaman rahat etmedi. Ama sakın umutsuz olmayın. Çünkü bu kadar karanlığa rağmen 21. yüzyıl medeniyetimizin, insanlık değerlerimizin yeniden yükseldiği 300-400 yıllık bir makasın kapanmaya başladığı bir yüzyıldır. Bugün yaşananlar bu yükselişin doğum sancılarıdır. İstiklal Marşımızdaki ifadesiyle tek kişi kalmış canavarın sömürgeciliğe yaslanarak yükselmiş bir medeniyetin bilgeliğe, merhamete ve vicdanlara dayanarak yükselmiş kadim bir medeniyetin karşısında erimeye başladığı bir yüzyıldır. Bu doğu ekonomik ve siyasi olarak yeniden yükselmektedir. Türkiye ile birlikte Çin, Japonya, Hindistan, Rusya, İran hem ürettikleri hem ekonomik büyümeleri açısında, hem de bölgedeki ekonomik işbirlikleri açısından dünyanın geleceğine dair bir görüntü çizmektedirler. Artık dünyada tek ülkenin liderliği bir hayaldir. Tek bir ülkenin seçenek olduğu günler geride kalmıştır. Bizde bir laf vardır. Hırsız boş eve girmez. Bugün üzerimizde kurulmak istenilen küresel baskının belki de en net tarifi budur. Türkiye’nin güçlenmesi birilerini panikletmiştir. Bizim evlatlarımızın insansız hava aracı yapması, helikopter yapması, yaptığı helikopteri ihraç etmesi, sipariş almamız, bu araçlarla terörle mücadele etmemiz, PKK’nın, DAEŞ’in tepesine binmemiz birilerini panikletmiştir. Uyuşturucuya karşı verdiğimiz mücadelemiz, göçü hem ekonomik gücümüz hem de vicdanımızla yönetmemiz, Afrika’da açtığımız su kuyuları, dünyanın her yerinden mazlumların bu aziz millet için dua etmesi birilerini panikletmiştir. Afrin’e giremezsin diyenlere karşı evlatlarımızın, Mehmetçiğimizin, jandarma özel harekatımızın, polis özel harekatımızın Afrin’in göbeğinde olması onların ezberlerini bozmuştur. 15 Temmuz gecesi elimizi kaldırıp artık eskisi gibi değil dememiz aslan gibi şehitlerimiz ve gazilerimiz birilerini panikletmiştir” diye konuştu.
Bakan Soylu son olarak şöyle devam etti:
"Çok şükür bugün bizim evlatlarımız helikopterler yapıyorlar. Ürettiğimiz insansız hava araçlarında terörle mücadelede, göçmen kaçakçılığı ile mücadelede, uyuşturucu ile mücadelede hatta trafik denetimlerinde faydalanıyoruz. Prototipleri üretilmiş ve testleri başarıyla tamamlanmış Altay Tankı’nın önümüzdeki dönem 250 adet seri üretimine gerçekleştirilecektir. Artık dün Türkiye’yi mahcup etmeye çalışanlara karşı, kendi evlatlarımız üretim yapmaktadır. Tamamen milli kaynaklar kullanılarak üretilen milli piyade tüfeği kahraman askerlerimiz tarafından kullanılmaya başlandı. Artık bize düşen bu iradeyi geleceğe taşımaktır. Yıllar önce uçağını üreten bu ülkeyi engellemeye çalışanlar artık bu fırsatı bir daha bulamayacaklar.”
Konuşmanın ardından subay adayı komandolar gösteri yaptı. Komandoların silahla yaptığı gösteri büyük alkış aldı. Tören geçişinin ardından komandolar aileleriyle bir araya gelerek özlem giderdi.
(Ersan Erdoğan - Aykut Yeniçağ/İHA)
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.