"2019’da bize AB’ye girecekseniz deseler..."
AB Bakanı Ömer Çelik, “-2019’da veya 2020’de bize Avrupa Birliği’ne girecekseniz- deseler bütün fasılları açmaya ve kapatmaya bütün hazırlıkları yapmaya hazırız. Türkiye Avrupa Birliği tam üyelik perspektifini korumaktadır” dedi.
Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi 37. toplantısı Adana HiltonSA Otel’de başladı. AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, burada yaptığı konuşmada, Avrupa’nın aşığı sağ yükselmesi ve göçmen düşmanlığı gibi tehditlerle karşı karşıya kaldığını ifade etti. Avrupa’da yaşanan tehditlerin kendi içerilerinden yaşandığını anlatan Bakan Çelik, “Avrupa’daki bazı önemli analistler tehlikeyi Rusya ve Çin’den gelecek diye yazdılar. Bugün görüyoruz ki tehditler Avrupa’nın içerisinden gelmektedir. 15 Temmuz Darbe girişiminden sonra pek çok yerde çifte standart ile karşılaştık. AB hızlı bir şekilde kınadı diyorlar ama ilk kınama mesajı çok vahimdi. Taraflara ihtilal tavsiye ediyoruz şeklindeydi. Sonrasında sağ duyulu mesajlar geldi. Çifte standartta düşmeyen platform bu platformdur. 15 Temmuz şehitleri için saygı duruşunda bulunan tek toplantı bu toplantıdır. Çabalarının ne kadar kıymetli olduğunu biliyorum” ifadelerini kullandı.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Avrupa Parlamentosu tarafından ‘Türkiye ile müzakereleri keselim’ mesajı geldiğini de belirtti.
“TERÖRLE EN GÜÇLÜ MÜCADELEYİ VERİYORUZ”
Afrin’de Türk Silah Kuvvetleri’nin yürüttüğü ‘Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkinde açıklamalarda bulunan Bakan Çelik, “Bu uluslararası hukuka tamamen uygundur. En son Bulgaristan’da toplantıya katıldım. Orada şöyle cümleler duydum biz sizin terörle mücadelenizi DEAŞ’la mücadelenizi zayıflatacağını düşünüyorum dediler. En güçlü mücadeleyi veriyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devleti insanlarımız DEAŞ tarafından bir saldırıya uğradığı zaman Avrupa’nın bazı binalarına dayanışma içerisinde olduğunu göstermek için Türk Bayrağı yansıtılıyor. PKK ile saldırıya uğradığımız zaman maalesef bu dayanışmayı görmüyoruz. Hiçbir PKK saldırısından sonra Türkiye’ye başsağlığı dilendiğini görmedim. Bugünlerde biz DEAŞ ile mücadele ederken bazı dostlarımız PKK’nın Suriye’deki YPG ile mücadele ederken bu desteği göstermiyorlar. PKK bizim için tehdit oluşturmadığından dolayı destek vermiyoruz diyenler var” açıklamasını yaptı.
“SINIRLAR TÜRKİYE’DE BAŞLAR VE TÜRKİYE’DE BİTER”
Avrupa’nın sınırlarının Türkiye’de başlayıp, Türkiye’de bittiğini belirten Çelik, “Bazı basın organlarında Zeytin Dalı Harekatı Kürtlere karşı operasyonmuş gibi sunuldu. Türkiye Suriye’deki Kürtlerin dostudur. Bizim mücadelemiz terör örgütlerine karşıdır. Avrupa’nın sınırları Türkiye’de başlar ve Türkiye’de biter. TSK Afrin’de yürüttüğü mücadele Avrupa’nın da güvenliği sağlar. Türkiye Avrupa ülkesidir. Zeytin Dalı Harekatıyla 500 bine yakın Suriyeli kendi topraklarına dönecektir. Bu insanların kendi topraklarına dönmesi demek hem göçün durması hem de insanların topraklarına dönmesi demektir. Türkiye ve AB bir masanın etrafında oturursa bütün sorunlar çözüme kavuşur” diye konuştu.
“ÇOCUKLARA EĞİTİM VERİLMEZSE TERÖR ÖRGÜTLERİNE DÜŞERLER”
Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden gerekli mali desteği almadığını da açıklayan AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, “900 bine yakın Suriyeli çocuk var Adana’da. Biz bunlara eğitim vermezsek terör örgütlerinin eline düşerler. AB’nin yardım mekanizması o kadar yavaş ki 5 yaşındaki bu çocuklar 55 yaşına gelene kadar yardım gelmeyecektir. Üye ülkelerden para toplamakta zorlanıyor ama yeni kaynaklar oluşturmalı. Gümrük Birliği konusunda gerekenler söylendi. Bugün AB’nin temelinde de dünya barışışının temelinde de serbest ticaret vardır” yorumunu yaptı.
“DEMOKRASİMİZ VE HUKUK DEVLETİMİZ TEHDİT ALTINDA”
Avrupa Birliği yetkililerine, 15 Temmuz darbe girişimini kendilerinin yaşaması durumunda neler yapacaklarını da soran Bakan Çelik, şunları söyledi:
“Gözünüzün önüne Avrupa başkentleri getirin. Savaş uçaklarıyla bombalandığını düşünün. Tankların sivil halka ateş açtığı düşünün. Bunun o ülke ordusu tarafından yapıldığı düşünün. Türkiye böyle bir tabloyla karşı karşıya kalmıştır ve OHAL’i ilan etmiştir. Devlet harekete geçtiği anda sivil toplum harekete geçmiştir. Bu arkadaşlarımızla daha ayrıntılı konuşun ve bizim OHAL’e niye ihtiyaç duyduğumuzu size daha iyi anlatsınlar. Türkiye AB KİK komitesinin yaptığı gibi bu dönemi nasıl geçiririz diye bir tanım olmalıdır. Demokrasimiz ve hukuk devletimiz tehdit altındadır. Suriye ve Irak gibi ülkelerde 1295 km sınırı olsun sıcak çatışma içerisinde olsun. Bizim aldıklarımızın bin katı tedbir alırlardı.”
“TÜRKİYE ÇOK DAHA AVRUPALIDIR”
Avrupa Birliği’nin Balkan ülkelerine verdiği 2025 sözünü de hatırlatan Çelik, “Türkiye AB ilişkilerinin temeli katılım müzakereleridir. Tam üyelik perspektifidir. Balkanlara üyelik perspektifi verilmesinden memnunuz. Balkanlarda barışın sağlanması için bu gereklidir. Balkan ülkelerine 2025’e kadar Avrupa Birliği’ne gireceksiniz, hazırlıklarınızı tamamlayın dediler. 50 yıldır müzakere eden Türkiye’ye böyle bir şey söylenmemiştir. Bu tavır siyasidir. Bize 2019’da veya 2020’de bize Avrupa Birliği’ne girecekseniz deseler bütün fasılları açmaya ve kapatmaya bütün hazırlıkları yapmaya hazırız. Türkiye çok daha Avrupalıdır. Türkiye Kayseri’den önce Avrupa’daydı. Anadolu’nun pek çok başkentleri bizim devletimizin parçası olmadan önce biz Avrupalıydık” diye konuştu.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, 19,23 ve 24’üncü fasılların müzakere edilip açılmasına hazır olduğunu belirterek, “Türkiye Avrupa Birliği tam üyelik perspektifini korumaktadır ve sürdürmeye devam edeceğiz. Geleceğe bakmalıyız. Dünya eskisi kadar istikrarlı olmayacak. Son AB ve NATO arasındaki tartışmalara yeni bir döneme girdiğimizi gösteriyor” ifadelerini kullandı.
(İHA)
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.