Pınar Gültekin cinayeti davasının görülmesine Muğla’da başlandı. Gültekin’in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, cinayete yardım eden başka faillerin bulunduğunu belirterek, “Hak arama özgürlüğümüzü sonuna kadar kullanacağız” dedi.

Pınar Gültekin cinayeti davasının ilk duruşması Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Bugün başlayan ilk duruşmada sanık Cemal Metin A. ve kardeşi Mertcan A. dinlendi. Duruşmaya 16.30’da ara verilirken, Pınar Gültekin’in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, anne Şefika ve baba Sıddık Gültekin ile birlikte verilen arada gazetecilere açıklama yaptı. Avukat Epözdemir, cinayette başkaca faillerin bulunduğunu, gerekirse Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapacaklarını, oradan sonuç alamazlarsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceklerini söyledi. Avukat Epözdemir, “Duruşma sanık sorguları ile yaklaşık üç saat sürdü. Tahmin edebilmek zor. Ceza Mahkemesinin kendine özgü bir işleyişi var. Mümkün mertebe hassasiyet göstermeye, her şeye rağmen tahammül etmeye çalıştık. Ceza Mahkemesi Kanunu 201’inci maddeye göre çapraz sorgu süreci işledi. Doğrudan sorular sorduk. Sanıkların anlatımlarındaki çelişkileri ortaya koymak adına doğrudan soru sorma hakkımızı kullandık. Sonrasında Sıddık Bey ve Şefika Hanım müvekkillerimizin beyanları alındı. Ateş düştüğü yeri yakıyor, çok acı ve çok travmatik bir süreç. Zaman ve zemin koşulları ne olursa olsun bu insanın insan olma vasfına aykırı bir cinayettir. Canavarca hisle eziyet çektirerek işlenmiş bir cinayettir. Böylesine bir cinayet hukuken ve fiilen kabul edilemez. Yakıyorsunuz, beton döküyorsunuz. Bu kabul edilebilir değil. Müvekkiller de zaten mahkeme salonunda ifadede bulundular, beyanlarını da etraflıca ifade ettiler. Tabiri caizse isyan ettiler. Bir tanık dinlendi. Önümüzde 9 tane daha tanık var. Hazır bulunanlar dinlenecek. Ara kararlarda önemli ölçüde ifa edilmiş. Sonrasında bu çelişkili ifadelerle ilgili sorduğumuz sorular neticesinde bence maddi gerçeğin ortaya çıkması, adaletin tecelli etmesine ilişkin ciddi bir yol aldık. Dolayısıyla bu ara kararlardan öte biz dosyanın esas hakkında mütalaa vermek üzere başsavcılık makamına tevdiine talep edeceğiz açıkçası bu celsede. Çünkü hemen hemen sanıklar dinlendi, müştekiler dinlendi. Tanıklar dinleniyor, bütün ara kararların gereği ifa edildi. Adli Tıp’a yazılan müzekkerin cevabı gelmiş. Yakma söz konusu olduğu için ölüm saati belli değil, hiçbir şekilde ölüm saati de tespit edilemiyor. Yaşarken de yakılmış olabilir, öldükten sonra de olabilir, yaşarken de beton dökülmüş olabilir şeklinde bir rapor geldi. Ölüm sebebinin de zamanı belli değil. Dolayısıyla artık bütün ara kararlar ifa edildi. Biz başsavcılık makamının mütalaasından sonra bu dosyada karar çıkmasını, en kötü ihtimalle önümüzdeki celsede karar çıkmasını bekliyoruz. Kamu vicdanı son derece rahatsız. Biz hukuk mücadelemizi sonuna kadar devam edeceğiz. Başından beri hem Şefika Hanım, hem Sıddık Bey ile şunu savunuyorduk. Onlar bir acılı anne ve baba olarak söylüyorlar, biz de hukuken özellikle üzerinde duruyorduk. Bize göre bu cinayet tek başına işlenemez. Hayatın olağan akışına, mantık fizik kurallarına aykırı. Nitekim kardeş Mertcan A. tutuklandı. Bir sonraki aşamada biz anne-baba ve ortağın da bu işin içinde olduğunu düşünüyoruz. Onlar bakımından takipsizlik kararı kesinleştiği için Adalet Bakanlığına ‘Kanun yararına bozma’ başvurusu yaptık. Bakanlığın da menfi veya müspet talebimizi çok kısa sürede değerlendireceğine tahmin ediyoruz. Şayet müspet değerlendirme olursa önümüzdeki duruşmada dahi burada bir birleşme söz konusu olabilir. Hukuki fiili bir bağı olduğu için bu yargılama ile. Biz mutlaka cinayete yardım eden başkaca faillerin, suç delillerini gizleyen ve yok eden başkaca faillerin olduğunu düşünüyoruz. Gerekirse Anayasa Mahkemesine bireysel bir başvuru yapacağız. Oradan da sonuç alamaz isek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gideceğiz diğer üç şüpheli bakımından. Sonuna kadar uluslararası alanda hak arama özgürlüğümüzü hukuk devletinin gereği olarak kullanacağız” dedi.

(Bekir Tosun/İHA)

Kaynak: İHA