Mardinli ressamın ziftten yaptığı tablolar görenleri hayran bırakıyor
Mardinli ressam Nurettin Çakmak yaklaşık 18 yıldır ziftten tablolar yapıyor. Çakmak’ın Mardin’in tarihi dokusunu ve kültürünü yansıttığı tabloları görenleri hayran bırakıyor.
Mardin’de yaşayan ressam Nurettin Çakmak yaklaşık 18 yıldır çeşitli tekniklerle tablo yapıyor. Eserlerinde daha çok Mardin’in tarihi ile kültürünü yansıtan Çakmak, bir öğrencisinin kendisine getirdiği ziftten tablo yapmaya karar verdi. İlk önce bez üzerinde çalışan Çakmak, daha sonra çalışmalarını tuvale aktarmaya başladı. Ziftten Mardin’in tarihi ve kültürel yapısını tuvale aktaran Çakmak’ın eserleri görenleri hayran bırakıyor.
HER ŞEY ÖĞRENCİSİNİN GETİRDİĞİ ZİFT KUTUSU İLE BAŞLADI
Yaklaşık 18 yıldır kendi atölyesinde Mardin’e dair çalışmalar yaptığını belirten Çakmak, üniversite yıllarından sonra araştırma ruhuyla farklı teknikler kullanmaya başladığını söyledi. Mardin’in ruhunu yansıtabilecek teknikleri aramaya kafa yorduğunu aktaran Çakmak, "Daha sonrasında bir öğrencim küçük bir kutuda bana zift getirdi ve ’Hocam bir de bunu dener misiniz’ dedi. Ben de aldım ve 1-2 hafta bende kaldı. Sonra gözüm ona ilişti. İlk önce bezlerle çalıştım ve farklı malzemeler kullandım. Denemler yaptım. Baktım ki iyi bir his ve iyi bir duygu veriyor ziftten çalışmalar yapmaya başladım. İyi ki de başladım gerçekten çok güzel çalışmalar ve çok güzel eserler ortaya çıkıyor. Sadece bununla yetinmedim. Yaklaşık 5-10 yılda isteyen öğrencilere bu teknikle kurs verdim. Yağlı boya yeni mezunlar ve daha fazla kazanmak isteyenler için daha pahalı ama ben Mardin’in tarihi dokusunu daha iyi nasıl verebilirim diye düşündüm. Tabii yağlı boyanın çalışırken verdiği haz daha fazla. Zift tekniği de belirli bir süreçten sonra çalışan sanatçıya daha fazla haz vermeye başlıyor" dedi.
"SÜRYANİLERLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR YAPTIM"
Zift tekniği ile portre çalışmalar da yaptığını ifade eden Çakmak, "Zift tekniği ile yaptığım tablolardan biri Süryani Bahe amca. Bahe amca çok tanınan ve bilge bir kişiliğe sahip bir insan. Anlattıklarından hayat tecrübesinden çok etkilendim ve zift tekniği ile tablosunu yaptım. Annesi 7 yaşındayken ona ben Suriye’ye gideceğim, beni bekle demiş ve maalesef annesi bir daha geri gelmemiş. Bahe amca neredeyse 70 yıl boyunca annesini manastırda beklemiş. Mardin’in çok bilinen yerlerinden şu an Olgunlaşma Enstitüsü olan eski Kız Meslek Lisesini çalıştım. Bir de kapı tokmağı çalışması yaptım. Ev sahibine gelen misafirin kadın mı erkek mi olduğunu gösteren bir simge. Kadın ise daha narin bir ses çıkarıyor. Abbara çalışmamda o mimari ve tarihe dokunan bir eser. Oradan geçerken insanı orta çağda hissettiriyor" diye konuştu.
(Kübra Nur Atik/İHA)
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.