“Türkiye stratejik bir ülke”
Eski Kültür ve Turizm Müsteşarı, Cumhurbaşkanlığı, Genel Sekreteri, Edebiyat Tarihçisi Prof. Dr. Mustafa İsen, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi’nde Türkiye’nin Kültürel Birikimini değerlendirdi.
TYB Konya Şubesi’nde ‘Türkiye’yi Kültürel Birikimi Üzerinden Düşünmek’ konulu konferans veren Sakarya Milletvekili, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarlığı görevlerinde bulunan Edebiyat tarihçisi Prof. Dr. Mustafa İsen “Türkiye önemli bir coğrafyada, kültürlerin buluşma noktasında stratejik bir ülkedir” dedi.
İDLİB ŞEHİTLERİNE DUA
Programın başında İdlib Şehitleri için Kur’an-ı Kerim tilavetinde bulunuldu, dua edildi. Daha sonra açılış konuşmasını yapan TYB Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu, Türkiye’nin var olma mücadelesi vermekte olduğuna vurgu yaparak “Suriye meselesinin vardığı nokta Türkiye’yi kararlı olmaya sevk ediyor. Bu Türkiye’nin olma mücadelesidir, ölmeden olunmaz” dedi.
“TÜRKİYE VARLIK MÜCADELESİ VERİYOR”
Yaşanan süreci ‘Türkiye’nin Türkiye olma mücadelesi’ olarak değerlendiren Köseoğlu, “Türkiye’nin yazarları olarak bu mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz. Türkiye kendi varlık mücadelesini verirken aslında büyük bir mazlumlar dünyası için de savaşıyor. Şehitlerimiz bu mecburiyeti tekraren ve kuvvetli bir şekilde teyit etmiştir. Yeis yok” diye konuştu.
“Üçüncü nesil sömürgeciliğin durdurulacağı yer Suriye’dir” tespitinde bulunan Köseoğlu, “Şehitlerimizin acısını kalbimize gömüp, doğru bildiğimiz yolda devam etmek zorundayız. Türkiye, adına lâyık olmak zorundadır. Biz büyük bir nizam-ı âlem dâvasının varisiyiz. Bu miras âdil bir dünya düzeni için mücadeleye bizi mecbur ediyor” ifadelerini kullandı.
“KÜLTÜR VE SANAT GÜVENLİK KADAR ÖNEMLİ”
Edebiyat tarihçisi Prof. Dr. Mustafa İsen ise Türkiye’nin yaşadığı coğrafyanın neticesi olarak sıkıntılı günlerden geçtiğini belirterek, şöyle konuştu: “Güvenlik meselelerinin öne geçtiği böyle bir ortamda kültürel konuları konuşmak garipsenebilir. Ancak Bosna Savaşı’nın şiddetlendiği bir dönemde rahmetli Aliya İzzetbegoviç’in talimatıyla Saraybosna Filarmoni Orkestrası mum ışığında provalarını devam ettirmiş, savaş boyunca da fırsat buldukça konserlerini icra etmişti. Kültür ve sanat bir toplumu geleceği açsından güvenlik meseleleri kadar çok önemlidir.”
“MEDENİYETİ MİLLETLER OLUŞTURUR”
“Irkların kültürü, milletlerin medeniyeti vardır. Medeniyet sentez bir faaliyettir” diyen İsen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz 1. Dünya Harbinde bir medeniyet kaybettik. Böyle durumlarda toplumlar şaşkına döner. Tam bu dönemde herkes topluma bir reçete önermeye başlar. 20. yüzyılın başında Türkleşmek, İslamlaşmak muasırlaşmak önerileri yapıldı. Yani ‘İslami perspektiften yürürsek kurtuluruz’ diyen olurken, ‘Hayır ırki, milli yürürsek kurtuluruz’ diyen de çıktı. Bir de ‘Hayır batılı normlara göre bir yapı sergileyebilirsek kurtuluruz’ diyenler vardı. Bunlar uzunca tartışıldıktan sonra Cumhuriyetle birlikte İslamlaşmak boyutu gündemden kaldırıldı. Biraz Türkleşmenin yanında Batılılaşmak, muasırlaşmak, bir büyülü kelime olarak ön plana çıktı.”
“YENİ KÜLTÜR OLUŞTURMA ÇABALARI”
Bir medeniyet perspektifinden bakabilmenin, ortak düşünmekle birlikte toplum hayatını çekip çevireceğine işaret eden İsen, şöyle devam etti: “Biz ciddi bir tarihi arka planına sahip bir millet olmamıza rağmen, ‘Sahip olduğumuz, kültürü, edebiyatı, sanatı bırakalım; sıfırdan yeni bir kültür oluşturalım gibi değerlendirmeler yapıldı. Sonradan Konya’da Erol Güngör gibi insanlar çıkıp ‘Bethoven ile Muzaffer Sarısözen’i niye mukayese ediyorsunuz, bir de Itrı var, ona bakın. Karacaoğlan’la niye mukayese ediyorsunuz bir de Fuzuli var’ dedi. Böylece bu iş rasyonel bir çerçeveye doğru gitti.”
“GELENEKSELLİK VE MODERNİZM TÜRKİYEDE SENTEZLENİR”
Türkiye’nin Avrupa demokratik sisteminin bir parçası olarak batıya, nüfusunun çoğu Müslüman bir ülke olarak da İslam dünyasına hitap eden bir ülke olduğuna dikkati çeken İsen “Bu zenginliğin keşfi ülkemizi dünyanın gelişmiş ülkelerinin kültür sanat ortamlarına entegre edebilir. Türkiye doğuyla batının geleneksellikle modernliğinin birbirine geçtiği bir kültür coğrafyasındadır. Türk kültürü topluma yenilik getirmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
“STRATEJİ AMATÖRLERİN, LOJİSTİK PROFESYONELLERİN”
Türk toplumunun pratik zekasına da dikkati çeken İsen, şu ifadelere yer verdi: “Türkmen göçü yolda düzülür, diye bir söz var. Ama yolda düzülen göç pek çok eşyanın yolda kırılıp dökülerek ulaştığını gösterir. Oysa lojistik diye bir kelime var. Strateji amatörlerin, lojistik profesyonellerin işidir. Lojistikle ortaya daha hasarsız işler çıkar. Medeniyetlerin temeli kültürdür. Yürekler toplu atar, olaylar karşısında ortak bir duruş sergilersiniz. Bunun neticesinde de toplumda bir sinerji ortaya çıkar. Bu sinerji üretime başarıya, mutluluğa dönüşür.”
“MÜZEYİ ÖNEMSEYİN”
Danimarka Kopenhag’ta bulunan Özel David Samuel Müzesini önemli bir kültürel eser olarak örnek veren İsen, şunları kaydetti: “İslam eserlerini toplayıp müze yapmış. Sınırsız dil seçenekleri var, size İslam uygarlığı bilgilerini veriyor. Abbasi, Endülüs Emevileri, Memlüklüler, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini ayrı ayrı geziyorsunuz. İslamiyet nedir, nasıl tarihi bir süreç yaşamıştır, dünya uygarlıklarına ne tür katkılar sağlamış, örneklerini görüyorsunuz. Türkiye’de bu kadar güzel düzenlenmiş tematik müzeler maalesef yok. Bir kitap okuyup hayatı değiştirmek o kadar kolay değil ama şunu temin ederim; iyi bir rehberle tematik bir müzeyi gezdiğinizde dünyanız değişebilir.”
Program sonunda Prof. Dr. Mustafa İsen’e katılım plaketini Konya İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu, Prof. Dr. Haşim Karpuz, Prof. Dr. Ahmet Çaycı ve TYB Eski Başkanı Hayri Erten birlikte verdi.
Daha sonra program hatıra fotoğrafının çekilmesiyle sona erdi.
(Haber Merkezi / Haber Kent)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.