Genel merkezi Ankara’da bulunan Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği (TÜRKKANSER)

Konya Şubesi’nde yapılan genel kurul sonrasında bayrak devri yapıldı. Konya Şube Başkanlık görevini yürüten Dr. Seyit Karaca, genel kurul sonrası başkanlık görevini Veyis Pilgir’e devretti.

Yönetim kurulu ise, Hakan Armutcu, Hasan Çelik, Fikret Küçükmumcu, Eyüp Çetin ve Seyit Karaca’dan oluştu.

Bazı ilaç firmalarında bölge müdürlüğü görevleri yapan ve emekli olan Veyis Pilgir, Meme Kanseri Farkındalığı ile ilgili yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:  “Meme kanseri dünya çapında kadınlarda en sık rastlanan kanser olup az gelişmiş bölgelerdeki vaka sayısının gelişmiş bölgelerden biraz daha fazla olduğu tahmin edilmektedir. Hayatı boyunca her 8 kadından birinde meme kanseri görülme riski bulunmaktadır. Ülkemizde her 4 kadın kanserinden birisi meme kanseridir. 184 ülkenin 140'ında meme kanseri kadınlarda en fazla görülen kanserdir ve 101 ülkede en sık rastlanan kanser hastalığına bağlı ölüm sebebidir. Tüm ülkelerde yeni teşhis konulan meme kanser hızları artmaya devam etmektedir. Yüksek gelirli birçok ülkede kanser hastalığına bağlı ölüm hızları düşerken; düşük ve orta gelirli ülkelerde artmaktadır. Gelişmiş bölgelerde, meme kanserinde erken tanı (mamografi) ve tedaviye erişimin artışından kaynaklanan daha iyi sağ kalım mevcuttur” dedi.

Sağlık Merkezlerimizde Mamografi Cihazlarımızla Halkımıza Ücretsiz Olarak Hizmet Verilmektedir

Veyis Pilgir sağlık merkezlerinde ücret olarak hizmet verildiğini de kaydederek, şu ifadelere yer verdi: “Ülkemizde kanser taramalarına Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) kurularak başlanmış, akabinde bu tarama programlarına Aile Sağlığı Merkezleri, Sağlıklı Hayat Merkezleri ve sağlık evleri dâhil edilmiştir. Sağlık merkezlerimizde Avrupa Birliği Kalite Standartlarına uygun tarama programları dâhilinde mamografi cihazlarımız yoluyla halkımıza ücretsiz olarak hizmet verilmektedir. Bir yıl içinde ülkemizde yaklaşık 20 bine yakın kadına meme kanseri teşhisi konulmaktadır. Erken evrelerde tespit edilen meme kanserlerinin hem tedavileri daha başarılı olmakta hem de yaşam kalitesi önemli ölçüde artmaktadır. Kadınlarımız meme kanserinin risk faktörleri, belirtileri, tanı ve tedavi yöntemleri konularında bilgilendirilmeli, kanserden korunacak sağlıklı yaşam koşullarına yönlendirilmelidir. Kötü beslenme, aşırı vücut ağırlığı ve fiziksel hareketsizlik kanser için önemli risk faktörleridir. Bu risk faktörlerinin kanser gelişimindeki rolünü daha iyi anlamak için araştırmalar sürerken, bugüne kadar elde edilen bulgular bu faktörlerin her birinin kanser riskini etkileyebileceğini göstermektedir. Sağlıklı diyet ve vücut ağırlığı ile önerilen düzeydeki fiziksel aktivite kanser oluşumunu ve kansere bağlı ölüm riskini önemli oranda azaltır. Halkımızın kişisel yaşam tarzı ile ilgili tercihler kanser riskini azaltırken, hükümetler ve sivil toplum da sağlığa yardımcı olan gıda ve ekonomi politikaları geliştirme, fiziksel aktiviteyi destekleyen çevreler oluşturma ve çocukları ve gençliği hedefleyen müdahaleler geliştirme sorumluluğunu taşımalıdırlar. Halkımızı dengeli – düzenli beslenme, fiziksel aktivite, sigara- alkolden uzak durma ve erken teşhis için sağlık merkezlerinden hizmet almalarını tavsiye ediyoruz.”

(Haber Merkezi / Haber Kent)