‘Sürdürülebilir Tarım İçin Su, Su İçin Bilinçli Tüketim’ Paneli
Hayatın kaynağı, her türlü canlı yaşamının temel ihtiyacı suyun bilinçli tüketim ve sürdürülebilir tarım için önemi, 22 Mart Dünya Su Gününde düzenlenen panelde masaya yatırıldı. KOP Başkanı Şahin; Türkiye genelinde olduğu gibi KOP Bölgesinde de su kaynaklarının her geçen gün azaldığını belirterek artan nüfusa bağlı gıda ihtiyacının karşılanabilmesi için tarımsal üretiminde sürdürülebilir olması gerektiğini söyledi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ile Türk Mühendis ve Mimarlar Odası’na (TMMOB) bağlı Jeoloji Mühendisleri ve Peyzaj Mimarları Konya temsilciliklerinin iş birliğinde 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle düzenlenen ‘Sürdürülebilir Tarım İçin Su, Su İçin Bilinçli Tüketim’ konulu panelde bölgenin su kaynakları, su ihtiyacı ve tarımsal faaliyetlerde bilinçli tüketimin önemi ele alındı.
En küçük canlı organizma faaliyetlerinden, devasa kıta hareketlerine kadar her türlü biyolojik, fiziksel ve kimyasal aktivitenin devamlılığı adına yaşamsal bir önemi bulunan suyun; Aksaray, Karaman, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde ve Yozgat’tan oluşan ve Türkiye’nin en önemli tarım bölgelerinin başında gelen KOP Bölgesi için hayati bir öneme sahip olduğunu ifade eden KOP İdaresi Başkanı Mahmut Sami Şahin; geleneksel tarım olarak tarif edilebilecek üretim biçimlerinin hâkim olduğu, bitki ve hayvan üretiminde birim alan ve birim hayvandan elde edilen verimin çok düşük olduğu tarımsal yöntemler yerine, birim alan ve birim hayvan başına en yüksek verimin elde edileceği en ileri yöntem ve teknolojilerin kullanılacağı modern tarıma hızlı bir geçiş yapılması gerektiğini söyledi.
“Küçük Dokunuşlarla Büyük Fark Oluşturuyoruz”
KOP İdaresinin 2011 yılından günümüze kadar uyguladığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından tüm Bölge Kalkınma İdarelerine örnek gösterilerek uygulanması teşvik edilen Küçük Ölçekli Sulama İşleri Programı (KOP KÖSİP) ile bölgenin; hayvansal ve bitkisel üretimde ülke genelinde ilk sıralarda yer aldığına dikkat çeken KOP Başkanı Şahin; “Suyumuz için seferberlik ilan ederek, doğada suyun doğduğu ve geçtiği alanları koruyarak, tarımda sulama yöntemlerimizi iyileştirerek, sanayide suyu kirletmeden verimli kullanarak, kentlerimizde kayıpları önleyerek, her damlayı tasarruf ederek, suyumuzu korumayı birlikte başarabiliriz. İklim değişikliğine bağlı olarak son yıllarda yaşanan kuraklık nedeni ile ülkemiz genelinde su kaynaklarının tehdit altında olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız. Türkiye’de işlenen tarım alanlarının yüzde 19’u KOP Bölgesinde iken, kullanılabilir su potansiyelinin ancak yüzde 8’i KOP Bölgesinde yer almaktadır. 4,5 milyon hektar tarım alanın tamamının tasarruflu yöntemlerle bile sulanabilmesi için yıllık 22,5 milyar metreküp suya ihtiyaç bulunmaktadır. Bu miktarın 13,2 milyarı yer altı, yer üstü ve toprakta biriken sulardan karşılanmaktadır. KOP Bölgesi, bilindiği üzere ülkemizin toprak zengini olmasına rağmen en az yağış alan bölgesidir. Bu durumu olumlu hale getirmek için KOP İdaresi olarak çalışmalarımız devam etmektedir. 2011 yılında 50 milyon TL ödenek ile başlayan KOP KÖSİP programımız; 2021 yıl sonu itibariyle 885 adet projemiz 1 Milyar 600 Milyon TL’lik bütçeyle hayata yatırıma dönüştürülmüştür. Geçen 10 yıl boyunca paydaşlarımızla birlikte havza içindeki akarsu ve pınarlardan tarımda kullanılamayan yılda yaklaşık 273 milyon ton su, kapalı borulu sistemlere alınarak tarlalara yönlendirildi, böylece 545 bin 890 dekar alan sulu tarıma kazandırılmış oldu. Burada dikkatinizi çekmek istediğim en önemli husus ise tarıma kazandırılan yeni alanların küçük ölçekli olduğu için bir noktada yığılmamış olması, 885 küçük parça halinde kırsal dezavantajlı alanlardaki birçok köy, kasaba ve mahallede uygulanarak KOP Bölgesi’nin geneline yayılmış olması, bölgeler arası gelişmişlik farkının daraltılmış olmasıdır.” dedi.
“Kırsala Yapılan Yatırımlarla Köy Nüfusumuzda Artış Yaşanıyor”
“Hali hazırdaki mevcut suyun israf edilmeden kullanılması, dış havzadan su getirmek kadar önemlidir” diyen Başkan Şahin; “Bölge genelinde toplam 131 bin hektar alanı kapalı sisteme çevirerek yılda ortalama 200 milyon ton sulama suyunu tasarruf ettik. Su tüketimi daha az olan küçükbaş hayvancılığı desteklemek amacıyla 58 adet hayvan içme suyu tesislerini mera hayvancılığına kazandırarak 357 bin küçük ve büyükbaş hayvanın su ihtiyacını karşıladık. Türkiye genelinde köy nüfusları azalırken, KOP Bölgesinde sulama projelerinin uygulandığı köylerin yüzde 13,2’lik kısmının nüfusunda artış olduğu gözlemlenmiştir. Bölgemizde suyumuzun tarımsal üreticilerimize yetmediğinin farkında olarak suyun ideal bir şekilde kullanılabilmesi için ‘Sulama Programlanması’ projesini hayata geçirmek istemekteyiz. Böylece suyu; toprak, bitki ve iklim değişkenleri hassas bir şekilde ölçümlenerek optimum bir şekilde vermek istiyoruz.
Bölgemizde 439 sulama kooperatifine ait 4 bin 750 Yer Altı Su (YAS) kuyusu bulunmaktadır. Bu kuyularında pompa enerjisi kullanımının çiftçimize getirdiği yükün de farkında olarak üreticilerimizin pompa sistemlerindeki tüm aksaklıkların giderilmesi sonucu ile en az yüzde 20 gibi ciddi bir elektrik tasarrufu sağlamaktayız. Kısacası geçmiş senelerde yaşanan bölgemizdeki su kıtlığı bize şunu öğretmiş olmalı ki, elimizde var olan kaynaklarımızı en uygun bir şekilde kullanmalı, kuraklığa karşı çiftçimizle el ele vererek önlemimizi almalıyız, ayrıca unutulmamalıdır ki bu topraklarda bizden sonra bir nesil yani çocuklarımız, torunlarımız yaşayacak” diye konuştu.
“Su Varlığı Yasası’na İhtiyacımız Var”
Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şubesi Başkanı Şükrü Arslan ise konuşmasında, azalan yağış oranlarına rağmen izinsiz ve uygun olmayan hidrojeolojik alanlarda açılan su kuyuları, bilinçsiz sulama teknikleri ve tarımda hatalı bitki deseni seçimine dikkat çekti.
Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şubesi Başkanı Şükrü Arslan ise konuşmasında, azalan yağış oranlarına rağmen izinsiz ve uygun olmayan hidrojeolojik alanlarda açılan su kuyuları, bilinçsiz sulama teknikleri ve tarımda hatalı bitki deseni seçimine dikkat çekti. Dünyanın uzun yıllar yıllık yağış ortalamasının metrekare başına 1000 milimetre civarında olduğunu ifade eden Arslan, bu rakamın Türkiye genelinde 574 milimetreye, Konya Kapalı Havzası özelinde ise 400 milimetreye kadar gerilediğini belirterek, “Konya Kapalı Havzası’nda son 30-40 yıldır yağışların azalması, gün geçtikçe sayıları artan belgesiz kuyuların çoğalması, uygun olmayan hidrojeolojik ortamlarda sürdürülen sondaj çalışmaları, ekonomik olmadığı gibi bilinçsiz sulama teknikleri, tarımda hatalı bitki deseni seçimi gibi nedenlerle stratejik kaynağımız olan yeraltı suyumuz bitme noktasındadır ve havza için belirlenen emniyetli su rezervinden çok daha fazlası kullanılmış durumdadır. Kurak iklim şartları ile birlikte aşırı ve bilinçsiz yeraltı suyu kullanımı nedeniyle yakın gelecekte yeraltı sularımız çekilemeyecek seviyelere düşmesi beklenirken, tamamen susuz kalma tehlikesi ile karşı karşıyayız. Gelecek nesillerin güvenilir, sağlıklı ve ekonomik içme ve kullanma suyuna sahip olabilmesi için acilen etkin önlemler alınması ve uygulanması gerekmektedir. Yeraltı ve yerüstü tüm su kaynaklarımızı kapsayan ve suyun devletin hüküm ve tasarrufu altında, kamu yararına bir kaynak olduğu esasına dayalı, yeni bir ‘Su Varlığı Yasası’na ihtiyaç vardır. Bölge özelinde Konya Kapalı Havzası Su Yönetim Merkezi’nin kurulması kaçınılmazdır. İçerisinde veri toplama, veri transferi, erken uyarı sistemi, havza gözleme merkezinin de olacağı, havzadaki tüm suyun idaresine ilişkin her türlü bilginin üretilebileceği yeterli donanımlara sahip bir teşkilatlanmanın oluşturulması gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki su; akarsa nehir, düşerse şelâle, durursa göl, biterse çöl olur” diye konuştu.
(Haber Merkezi / Haber Kent)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.