Dr. Öğr. Üyesi Selahattin Alan’ın danışmanlığını yürüttüğü “İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitiminde Sanal Gerçeklik Uygulamalarının Etkisinin İncelenmesi” başlıklı yüksek lisans tezi kapsamında geliştirilen sanal laboratuvar uygulaması ile iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin içeriğine bağlı olarak senaryolar oluşturuluyor. İş yerlerinde zorunlu olarak verilmesi gereken bu eğitimlerin, çalışanlar tarafından etkili bir şekilde anlaşılabilmesi sağlanıyor. Sanal laboratuvar ile personel, iş başına geçmeden önce fabrika ortamını tıpkı gerçek dünyadaki gibi algılayarak deneyimleyebiliyor. Böylece çalışanlar, gerçek hayatta karşılaşabilecekleri risklere ve tehlikelere maruz kalmadan sanal gerçeklik ortamında tecrübe kazanmış olacak.

“İSG Eğitimi İle Birçok İş Kazasının Önüne Geçilebiliyor”

Sanal gerçeklik (SG); eğitim, sağlık, savunma sanayii, turizm, pazarlama, arkeoloji, mimarlık, sanat ve eğlence gibi hayatın birçok alanında kullanılan, uygun donanımlar aracılığıyla gerçek ortamların benzeri olarak üretilen sanal dünyaları deneyimlemeyi sağlıyor. Çalışanlara verilebilecek etkili bir iş sağlığı ve güvenliği (İSG) eğitimi ile birçok iş kazasının önüne geçilebiliyor. Bu konuda iş yerlerini bağlayıcı yasal zorunluluklar olmasına rağmen verilen eğitimlerin yeterince etkin olmaması sebebiyle halen iş kazası oranlarının yüksekliği dikkat çekiyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünya genelinde her 15 saniyede bir iş kazası meydana geliyor.

(Haber Merkezi / Haber Kent)