Ertuğrul: “Proje Okullarındaki Görevlendirme Sürecinde Haksızlık Yapılıyor”
Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Bahattin Ertuğrul düzenlediği basın açıklamasında, “Proje okullarında öğretmen görevlendirme sürecinde yapılan haksızlıklarla yapılan şey eğitimde, liyakatin ve yerleşik kültürlerin tahrip edilmesidir” dedi.
Konya Lisesi önünde yapılan basın açıklamasına Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Bahattin Ertuğrul, CHP, TKP İl yöneticileri, Nakliyat-İş, ADD temsilcileri ve sendikaların üyeleri katıldı.
Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Bahattin Ertuğrul, yaptığı basın açıklamasında proje okullarındaki öğretmen görevlendirilmelerinde MEB’in haksızlık yaptığını öne sürerek, “Bugün geldiğimiz noktada, kamusal eğitim ideali yerle bir edilmiş, Millî Eğitim Bakanlığı anayasal sorumluluğu olan eğitimde fırsat eşitliğini sağlama görevini açıkça reddeder hale gelmiştir. Bu ret, sadece sözde değil; uygulamada da kendisini göstermektedir. Bunun en somut örneği ise proje okulları adı altında sürdürülen politikadır. Proje okulları adı altında yapılan şey, açıkça eşitsizliğin kurumsallaştırılması, öğretmenin hukuki güvencelerinin yok edilmesi, eğitimde liyakatin ve yerleşik kültürlerin tahrip edilmesidir. Bu sürecin mimarı, bugünün Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’dir” diye konuştu.
“Öğrencilerin sınava aylar kala alıştığı öğretmenlerinden koparılması, eğitimde istikrarı yok ediyor” diyen Ertuğrul, şöyle devam etti: “Proje okulları uygulaması ile Milli Eğitim Bakanı, 80 bine yakın öğretmeni doğrudan kendisi seçme ve atama yetkisini elinde toplamaktadır. Yani artık öğretmenlerin bilgi birikimi, başarı belgesi, akademik unvanı ya da hizmet puanı değil; bakanın onayı belirleyicidir. Bu da açıkça, mülakat düzeninin öğretmen atamalarındaki yeni biçimidir.”
“Öğretmenler Yalnızca Bir Meslek Grubunun Değil, Bir Halkın Vicdanıdır”
Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Bahattin Ertuğrul, açıklamasında şunları kaydetti: “Köklü okulların emekle, alın teriyle, yılların birikimiyle yetiştirdiği öğretmenler bir bir tasfiye ediliyor. Bu sadece bir personel değişimi değil; bir hafızanın, bir kültürün, birikimin ve Cumhuriyet’in eğitim anlayışının sistemli biçimde tasfiyesidir. O öğretmenler yalnızca bir meslek grubunun değil, bir halkın vicdanıdır. Buradan hem Milli Eğitim Bakanlığı’na hem siyasi iktidara sesleniyoruz: Tüm öğretmenler için eşit ve adil atama sistemi istiyoruz! Tüm öğrenciler için eşit ve nitelikli eğitim hakkı istiyoruz! Öğretmenlerin sürgünle terbiye edilmediği, eğitimde liyakat ve hukuk ilkesinin esas alındığı bir sistem istiyoruz. Eğitim-İş olarak biz, hiçbir öğretmenimizin yalnız olmadığını bir kez daha hatırlatıyor, bu hukuksuz atamalara karşı her türlü yasal mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.