Covid-19 sürecinde kantinci esnafı zor günler yaşıyor
Tüm Kantin İşletmecileri İşveren Sendikası (KANTİN-İŞ SEN) Genel Başkanı Okan Fırat, “Biz 13 Mart’tan itibaren kapalıyız. Eğitim öğretime ara verilince biz hazırlıksız yakalandık. Bütün mallarımız, ürünlerimiz ellerimizde kaldı. Tedarikçi firmalarımız ürünlerimizi raflarımıza dizdiğimiz için iade almadılar” dedi.
Türkiye’de 55 bine yakın devlet okul kantini, 13 bine yakın özel okul kantinin yanı sıra çok sayıda hastane ve üniversite gibi kamu kuruluşlarının kantinlerini de bünyesinde barındıran KANTİN-İŞ SEN Genel Başkanı Okan Fırat, Covid-19 salgını dolayısıyla kantinci esnafının zor günler yaşadığını söyledi. Sayıları 100 bini aşan kantinci esnafının Covid-19 salgınına hazırlıksız yakalandığını aktaran Fırat, ellerindeki ürünleri de iade edemedikleri için imha ettiklerine değindi. Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan yeni tip korona virüs (Covid-19) salgınının Türkiye’de de görülmesi üzerine okullarda yüz yüze eğitime ara verildiğini hatırlatan Fırat, “Okullarımızın eğitime ara vermesiyle biz kantin işletmecileri sıkıntılı bir duruma girdi. Biz 13 Mart’tan itibaren kapalıyız. Eğitim öğretime ara verilince biz hazırlıksız yakalandık. Bütün mallarımız, ürünlerimiz ellerimizde kaldı. Tedarikçi firmalarımız ürünlerimizi raflarımıza dizdiğimiz için iade almadılar. Ürünlerin son kullanma tarihleri de 3 aylık kısa bir sürede dolduğu için ürünlerin hepsi imha edilmek zorunda kaldı” ifadelerini kullandı.
“DEVLETİMİZDEN İSTEĞİMİZ, BAĞ-KUR PRİM ÖDEMELERİNDEN MUAF TUTULMAK”
Covid-19 sürecinde birçok önlem ve destek paketinin açıklandığına değinen Fırat, Bağ-Kur ödemelerinin ertelenmesiyle ilgili ise, “Devletimiz birtakım önlem paketleri açıkladı. Bağ-Kur ödemeleriyle alakalı öteleme yapıldı fakat bizim açılış tarihimiz bile belli değil. Evet, okullar açılacak ama kantinler açılacak mı henüz belli değil. Devletimizden isteğimiz, Bağ-Kur prim ödemelerini bizim esnafımız için ertelenmesini değil, muaf tutulmasıdır. Bizler evimize ekmek götürmek istiyoruz. Kiralarımız, elektrik, su faturaları gibi giderlerimiz var. Bu giderleri karşılayacak hiçbir gelirimiz yok” dedi.
“İSTEĞİMİZ LOGOLU ÜRÜNLERİN BU SIKINTILI SÜREÇTE GÜNDEME ALINMAMASI”
Tarım ve Orman Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan ’Okul Gıdası Logosu’ uygulamasının 1 yıl ertelendiğini hatırlatan Fırat, bu sürenin de 7 Eylül 2020 tarihinde sonlanacağını belirtti. Logolu ürünlerin satışının zorunlu olması durumunda bir darbe daha yiyeceklerini söyleyen Fırat, “Tedarikçi firmaların logolu ürünleri yetiştirememesi dolayısıyla karar 1 yıl ertelendi. Son tarih 7 Eylül. Covid-19 bizi çok sıkıntıya soktu. Bu noktada da isteğimiz, logolu ürünlerin bu sıkıntılı süreçte gündeme alınmaması. Bununla ilgili bir düzenleme yapılmazsa 7 Eylül tarihinde denetim ekipleri bizi sıkıntıya sokacak. Logolu olmayan ürünlerin satışının kısıtlanması bizi daha da sıkıntıya sokacaktır. Zaten biz çok borçlu giriyoruz bu döneme. Şu an Türkiye’de 6 ay kadar bir sürede kapalı kalan tek esnaf grubu biziz” diye konuştu.
“SADECE BİZE ÖZGÜ OLMAK ÜZERE BİZ SİCİL AFFINDAN YARARLANMAK İSTİYORUZ”
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın Covid-19 sürecinde esnafı rahatlatmak için açıkladığı destek paketlerinden kantinci esnafının büyük bir çoğunluğunun yararlanamadığını aktaran Fırat, “Hazine ve Maliye Bakanlığımızın açıklamış olduğu 25 bin lira destek kredisi ve Halkbank tarafından sağlanan 25 bin liralık ticari kredi kartı takviyelerinden yararlanamadık. Bizler zaten 180 gün çalışıp 365 gün evini geçindiren bir teşkilatız. Bizim çalışmadığımız süreler çok. Kantinci esnafının bu anlamda geçmişten gelen birtakım sıkıntılarımız vardı. Kredi alınmış, ödeyememiş, banka tarafından kara listeye alınmış, sicili bozuk. Biz bu sebepten dolayı bu krediden faydalanamadık. Sadece bize özgü olmak üzere biz sicil affından yararlanmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“2020-2021 DÖNEMİNDE ZARARIMIZIN KARŞILANMASI ADINA KİRALARIMIZA ZAM YAPILMAMASINI İSTİYORUZ”
Covid-19 sürecinde Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileriyle çok sık görüştüklerini belirten Fırat, yönetmelik gereği sözleşmelerinde bulunan, çalışılmayan dönemde kira ödenmez kuralının esnetilmesini istedi. Fırat, “Çalışmadığımız için sözleşmelerimiz ve kiralarımız donduruldu. Bu çalışmadığımız sürenin de sözleşme bitiş tarihimizin sonuna eklenmesini istiyoruz. En azından 2020-2021 döneminde zararımızın karşılanması adına kiralarımıza zam yapılmamasını istiyoruz” talebinde bulundu.
“ZARARIMIZ BÜYÜK”
Kantinci esnafının da günlük yevmiyeyle çalıştığına değinen Fırat, Covid-19 salgını ortaya çıktıktan bu yana zararın büyük olduğuna değindi. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun kantinci esnafı için de rehber niteliğinde bir kitapçık hazırlaması gerektiğini söyleyen Fırat, “Bütün meslek kuruluşlarına Bilim Kurulu tarafından bir rehber hazırlandı. Biz de istiyoruz ki; Bilim Kurulu bizleri de davet etsin, bizlerin de görüşlerini alsın. Bunun karşılığında bir rehber hazırlasınlar ki; bizler de önümüzdeki süreçte ne şekilde çalışacağımızı şimdiden bilelim. Biz hijyene önem veriyoruz. Çocuklarımızın sağlığı her şeyden önemli” dedi.
(Emin Kuvat - Cem Geçim/İHA)
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.