Hayırseverin arzusunu yerine getirmek için Sivas’ta bulunan caminin minaresi 500 kilometre uzaklıktaki Rize’den kamyon kasasında taşındı.

Sivas’ta kasasında minare ile seyreden kamyonu görenler gözlerine inanamadı. Trafikteki minare kadar, minarenin kamyon kasasındaki 500 kilometrelik yolculuğu da dikkat çekti. Minarenin ilginç hikayesi şu şekilde; Sivas’ın Koyulhisar ilçesi Çandır köyüne bağlı İlyaslı mezrasında yaşayan 85 yaşındaki Ali Osman Bulut, Sivas Müftülüğünden aldığı izinle yıllardır kullanılmayan eski mezra okulunun bir bölümünü camiye dönüştürdü. Ankara’da yaşayıp yaz aylarını köyünde geçiren Bulut, üç yıl önce caminin minaresinin eksik olduğunu düşündü. Camiye bir de minare yaptırmak isteyen hayırsever, yakın çevresinde istediği minareyi yapacak usta bulamayınca torunlarından yardım istedi. Torunu internet üzerinde yaptığı araştırmada Rize’de Yusuf Başka isimli demir ustasının dedesinin istediği portatif minareleri yaptığını öğrendi. Başka ile temasa geçilip anlaşmaya varıldı. Rize’de yapılan minare bugün 500 kilometre boyunca bir kamyonun kasasında taşınarak Sivas’a ulaştırıldı.

GÖZYAŞLARINA BOĞULDU

Rize’nin Derepazarı ilçesinde demirden oluşturulan 12 metre uzunluğunda ve 1 ton 700 kilo ağırlığındaki minare, Sivas’ta İlyaslı mezrası camisinin yanına vinç yardımı ile monte edildi. Montaj öncesi kurban kesildi, dualar edildi. Üç yıldır peşinde uğraşı verdiği minarenin yerine yerleştirildiğini gören Bulut gözyaşlarına boğuldu.

GÖRENLER ŞAŞKINLIK YAŞADI

Minareyi Rize’de yapan usta Yusuf Başka, minare ile birlikte 500 kilometre yol gidip, kendi yaptığı minareyi kendi elleri ile yerine yerleştirdi. Başka, minareyi iki haftada tamamlandığını belirtip, “Daha önce de benzer minareler yapmıştık. Ancak ilk kez bu kadar uzaktan sipariş aldık. Bu minarenin boyu 10.5 metre ancak alemi ile birlikte 12 metre. Yaklaşık bin 700 kilo. Minareyi buraya kamyonla getirdik. Çok zor olmadı. Ancak trafikte görenler şaşkınlık yaşadı” dedi.

Hayırsever Ali Osman Bulut yaklaşık 700 yıllık geçmişe sahip köylerinin ilk kez bir camiye kavuştuğunu belirtip, “Yerleşim yerimizin yaklaşık 700 yıllık geçmişi var. Ancak bir camimiz yoktu. Bayramlarda ve cuma namazlarında komşu köylere gitmek zorunda kalıyorduk. Mezramızdaki okul yıllardır kapalıydı. Bir bölümünü camiye dönüştürmek istedik. Müftülük izin verdi. Rabbim nasip ettiği mescidi yaptık. Ancak bir baktım ki komşu köylerdeki camilerin minareleri var, bizim yok. Torunum internetten araştırdı. Rize’deki ustamıza ulaştık. Bugün de minaremiz geldi. Şükürler olsun yerine yerleştirdik” dedi.

(Onur Erden - Demet Karakuş/İHA)

Kaynak: İHA