Baranok: “Mağduruz. Koca Bir Sektör Çaresizlik İçinde Sesini Duyuramamaktadır”
Konya Berberler ve Kuaförler Oda Başkanı Veli Baranok, Türkiye’de kayıtlı 200 bin güzellik salonunun faaliyet gösterdiğini, bir milyondan fazla çalışana istihdam sağlayan sektörün zor durumda olduğunu belirterek, “Derdimiz adı geçen yerlerin kapatılması değil, haksız rekabetin önüne geçmek ve üyelerinin intiharın eşiğine geldiği güzellik uzmanlarının mağduriyetlerinin giderilmesi için güzellik salonlarının açılmasıdır” dedi.
Veli Baranok, pandemi sürecinde mağdur olduklarını belirterek, şunları kaydetti: “Son ‘pandemi genelgesi’ ile bir kez daha mağdur olan Güzellik Uzmanlığı mesleği mensupları ve Güzellik salonu esnafı hakkında bu bilgilendirmeyi yapmak ve bazı gerçekleri kamuoyu ile paylaşmak bir zaruret halini almıştır. Güzellik sektöründe esnaf ve ticaret odalarına bağlı yaklaşık 200.000 güzellik salonu faaliyet göstermekte, bu sektör bir milyondan fazla çalışana istihdam yaratmaktadır. Bu çalışanların yüzde 98'inin kadın olduğu düşünülecek olursa ülkemizdeki kadın istihdamına katkısını kolaylıkla görmek mümkündür. Birçoğu mikro işletmeler olarak faaliyet gösteren güzellik salonları, sosyal medya ve basında gördüğünüz büyük işletmelerden daha ziyade günlük kazançları ile dönen, fedakâr ve emekçi güzellik uzmanları işletmeci ve uzmanlarının çabası ile ayakta kalma çabası veren işletmelerdir. Ne yazık ki son genelgede de görüldüğü üzere koca bir sektör bilinmemenin, tanınmamanın, temsil edilememenin çaresizliği ile sesini duyuramamaktadır. Birçok benzer hizmeti veren, hastane, tıp merkezi ve muayenehane açıkken güzellik salonları anlaşılmaz şekilde bir kez daha faaliyetlerini durdurmak zorunda bırakılmıştır. Derdimiz adı geçen yerlerin kapatılması değil, haksız rekabetin önüne geçmek ve üyelerinin intiharın eşiğine geldiği güzellik uzmanlarının mağduriyetlerinin giderilmesi için güzellik salonlarının açılmasıdır.”
“Güzellik Uzmanları Yasa Dışı Çalıştırılmamalı”
Yasa dışı çalışan güzellik uzmanlarına da dikkati çeken Veli Baranok, şöyle devam etti: “Özellikle hastane, muayenehane adıyla faaliyet gösteren ve hekim sorumluluğunda açılan yapılara ve yanlarında yasadışı olarak çalıştırılan güzellik uzmanlarına dikkatinizi çekmek isterim. Ne yazık ki asıl işi teşhis ve tedavi olan bir kısım hekimimiz güzellik sektöründeki pastayı görünce gerçek görev ve yeminlerini bir kenara bırakarak bizim mesleğimize soyunmuşlardır. Serbest piyasa, soyunabilirler, soyunsunlar. Ancak sadece soyunmakla kalmamış açtıkları sürekli davalarla güzellik uzmanlığı mesleğini güzellik uzmanlarının elinden almaya göz dikerek güzellik salonlarından tek farkı dolgu ve botoks yapma yetkisi olan yapılanmalara gitmiş epilasyondan, masaja, cilt bakımından, kalıcı makyaja kadar her alanda faaliyet göstererek güzellik salonu hizmetlerini sağlık kuruluşu tabelası altında verir hale gelmişlerdir. Bugün devlet hastanelerinde dermatolog ve plastik cerrah bulmak neredeyse mümkün değildir. Ciltteki hastalıkların teşhisi ve tedavisi için gösterilmesi gereken çaba, yerini, tüccar hekimlerin, tabelası hastane, tıp merkezi veya muayenehane olan ama gerçekte bir ‘Güzellik Salonu’ haline gelmiş işletmelerinde güzellik uzmanlığı icrasına bırakmıştır.”
“Mesleğimizin küçük düşürülmesi yanlış ve haksızlık”
Mesleklerinin küçük düşürülmesinin yanlış olduğunun üzerinde duran Veli Baranok, “Dermatolog ve plastik cerrahlarımızın bir bölümü çeşitli dernek çatıları altında birleşerek güzellik salonlarının faaliyetlerinin engellenmesi için olmadık çabalara girişmişlerdir. Bu derneklerin dolgu, botoks firmalarından gelen mali güçleri, dernek başkanlarının ticaret faaliyetlerinden gelen güçle birleşmiş,binlerce güzellik salonunun varlığını tehdit eder hale gelmiştir. Dernekler sürekli açtıkları davalarla güzellik salonlarının epilasyondan, kalıcı makyaja, temel cilt bakımından, masaja kadar tüm haklarının gasp edilmesi çabasına girişirken, özellikle ilişkilerinin güçlü olduğu tv kanalları yolu ile doktor hatalarının söz konusu olduğu haberlerde dahi ‘güzellik salonu’ ibaresinin geçmesini sağlayarak mesleğimizi kamuoyu nezdinde de küçük düşürme yoluna gitmişler ve gitmektedirler. Güzellik uzmanlığı mesleğinin düzenlenmesi, kadın esnafın mağdur edilmemesi için samimi gayretler gösteren ve 2017 yılında Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa binlerce güzellik uzmanı önünde canlı yayında kararname imzalayarak sorunlarımızı çözen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın o imzasına dahi dava açarak ‘epilasyon hekimlerin hakkıdır’ diye anlayamadığımız bir çabaya girmişlerdir. Kendi aralarında dolgu ve botoksu kim yapacak kavgası veren dernekler ne hikmetse söz konusu güzellik salonlarının haklarına yönelik davalar ve lobi faaliyetleri olunca büyük bir birlik ve beraberlik sergilemektedir. Oysa kendi klinik, muayenehane, hastane ve politiklerinde de bu hizmetleri bizzat vermemekte -kendilerine yakıştıramadıklarından olsa gerek- yasak olmasına rağmen çalıştırdıkları maaşlı güzellik uzmanlarına hatta daha kötüsü niteliksiz personellerine verdirtmektedirler. Elbette güzellik uzmanlarının haklarını her türlü yasal zeminde, kısıtlı imkânlarımızla da olsa arayacağız. Ancak güzellik sektöründe dönen büyük oyunlara kamuoyun da dikkatini çekmek 1.000.000 güzellik uzmanı adına boynumuzun borcudur. Kendilerine her uzatılan mikrofona ‘Üç günlük veya 3 aylık eğitim ile Güzellik Uzmanı Oluyorlar’ diyen mevzuattan bihaber dernek başkanlarına da söylemek isteriz ki; güzellik uzmanlığı mesleğinin meslek liseleri, üniversitesi ve mesleki eğitimde de 5 yıl eğitimi mevcuttur. Sevgi ve saygılarımı sunarım” diye konuştu.
(Haber Merkezi / Haber Kent)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.