"Aşıda hiçbir ülkenin denemediği yeni teknolojileri deniyoruz"
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Aşıda, geleneksel yöntemlerin yanında, hiçbir ülkenin denemediği yeni teknolojileri deniyoruz. Geliştirdiğimiz yüksek antikorlu plazmayı hasta tedavilerinde kullanıyoruz. Şimdi ticarileştirme çalışmaları sürüyor. Tanı kitlerinde, nano-teknolojiyi esas alan ve dünyada bir ilk olacak yeni bir ürünü geliştirmeye çalışıyoruz" dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 9 Deniz Ticaret Odası Meclis Toplantısı’na telekonferans yöntemiyle katıldı.
Deniz Ticaret Odası’nın, hem sektörün gelişmesi hem de uluslararası rekabet gücünün artması açısından kritik öneme sahip olduğuna dikkat çeken Bakan Varank, dünya ticaretinin ve Türkiye’nin dış ticaretinin yüzde 90’nının deniz taşımacılığı üzerinden gerçekleştiğini belirtti. Salgınla birlikte daralan dünya ticaretinden, deniz taşımacılığında da büyük ölçüde etkilendiğini bildiren Bakan Varank, ”Avrupa Birliği başta olmak üzere neredeyse tüm büyük pazarlarda dış talep durma noktasına geldi. Bu sene uluslararası ticarette yüzde 30’lara varabilecek bir daralma bekleniyor.Tabi bu durum, küresel ekonomide küçülmeyi de beraberinde getirecek. Virüsle mücadelede; ülkeler arasındaki gelişmişlik farklarının ortadan kalkmaya başladığını da gördük. Ekonomik gücüyle övünen ülkeler salgını yönetmekte aciz kalırken;
Uluslararası kuruluşlar da, yaraları sarmaya dönük kapsamlı bir yaklaşım geliştiremedi.Bu dönemin kazananları kendi kendine yetebilen, altyapıları ve kurumsal kapasiteleri güçlü ülkeler oldu. Türkiye, bu küresel krizde başarılı bir sınav veriyor, inşallah bundan sonra da vermeye devam edecek.Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde attığımız adımlar sayesinde, pek çok ülkeden pozitif yönde ayrıştık” dedi.
"AŞIDA, GELENEKSEL YÖNTEMLERİN YANINDA, HİÇBİR ÜLKENİN DENEMEDİĞİ YENİ TEKNOLOJİLERİ DENİYORUZ"
Sağlık tedbirleriyle birlikte ekonomik tedbirlerin de eş zamanlı uyguladığını kaydeden Bakan Varank,"Tüm dünyada fabrikalar kapatılırken,ülkemizde üretimin durmaması yönünde çalışmalar yaptık. İstihdam, finansman ve sosyal yardım alanlarında benzersiz politikaları hayata geçirdik. Yurt içi sanayimizin yetkinlikleri sayesinde ihtiyaç duyulan her ürüne kolayca erişebildik.
Bunun da ötesinde, sağlık endüstrisinde inovatif ürünler geliştirerek küresel rekabette biz de varız dedik. İki haftada ürettiğimiz yerli yoğun bakım solunum cihazıyla, dünya standartlarında ve muadillerinden üstün bir ürünü piyasayla tanıştırdık.Tanı kitleri, aşı ve ilaç alanındaki projelerimizle de dünyanın ilgisini çekiyoruz. Sizleri teknik detaylara boğmadan, bu projelerin ruhuna dokunan birkaç örnek vermek istiyorum.Tedavide kullanılan ve daha önce ithal ettiğimiz 2 farklı ilacın etken maddesini artık kendimiz üretebiliyoruz.Virüs proteinlerini çoğaltıp - ki bu önemli bir kabiliyet gerektiriyor - satabiliyoruz.
Aşıda, geleneksel yöntemlerin yanında, hiçbir ülkenin denemediği yeni teknolojileri deniyoruz. Geliştirdiğimiz yüksek antikorlu plazmayı hasta tedavilerinde kullanıyoruz. Şimdi ticarileştirme çalışmaları sürüyor. Tanı kitlerinde, nano-teknolojiyi esas alan ve dünyada bir ilk olacak yeni bir ürünü geliştirmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
"3 HAFTADA 118 SANAYİ KURULUŞUNDAN BAŞVURU ALDIK"
Yeni normale girilen süreçte, herkesin gerekli tedbirleri almasının büyük önem taşıdığını söyleyen Varank, "Türk Standartları Enstitüsü ile birlikte, üretim tesislerinde alınması gereken önlemler için bir kılavuz hazırladık.Tedbirleri yerine getiren firmalara, Kovid-19 Güvenli Üretim Kalite Belgesi veriyoruz.3 haftada 118 sanayi kuruluşundan başvuru aldık.10 kuruluşun denetimleri olumlu şekilde tamamlandı ve belge almaya hak kazandı.Güvenli üretimde ilk belgeler; Gaziantep, Konya, Bursa ve Malatya’daki işletmelere verildi.Belgeyi alan firmalar TSE logosunu; ürünlerinde, belgelerinde ve yayınlarında kullanabilecek. Böylece müşterilerine, üretimlerinin kalitesini uzun uzun anlatmalarına gerek kalmayacak. Tek bir logoyla, piyasada kendilerine duyulan güveni tazelemiş olacaklar.Deniz Ticaret Odası üyeleri de bu sürecin bir parçası olmalı.
Sizleri kılavuzda yer alan önlemleri uygulamaya ve işletmelerinizi TSE logosuyla tescillemeye davet ediyorum" dedi.
“’DENİZ TEKNOLOJİLERİ VE SANAYİSİ TEKNİK KOMİTESİNİN’ KURULMASINA KARAR VERDİK"
Türkiye’nin koster filosunu güçlendirmek için, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle KOSGEB Kredi Faiz Desteği Yönetmeliğinde değişiklik yapıldığını söyleyen Varank, "Projenin ilk yılında 10 kosteri desteklemeyi ve programın nasıl çalışacağını görmeyi planlıyoruz. 5 yıl süresince her bir gemi için yıllık azami 3 milyon lira kredi finansman desteği vereceğiz.Bankalarla görüşmeyi KOSGEB yapacak.Elbette koster sahipleri de bankalarla görüşebilir.Koster yapımı için aldığınız krediye, KGF kefaleti sağlanması için KOSGEB yine devreye girecek.Elbette gemilerin Türkiye tersanelerinde inşa edilmesini şart koşacağız.
Bu gemilerin 3 bin ila 12 bin dedveyt ton aralığında olmasını bekliyoruz.Destekten yararlanmak isteyen üyeleriniz; kosterin tonajı, muhtemel maliyeti,öz-kaynak miktarı, kredi ihtiyacı ve talep edilen kredi finans desteği tutarını KOSGEB’e iletmesi gerekiyor. En fazla öz-kaynak koyan ve en az kredi faiz desteği talep eden ilk 10 koster projesini destekleyip, deniz ticaret filomuzun güçlendirilmesi projesine başlayacağız. Talimatımı yeniliyorum, ilk imzaları atalım, sektör bizden bunu bekliyor.11. Kalkınma Planında; deniz teknolojileri, gemi inşa ve yan sanayinin rekabet gücünü artırmak için ’Deniz Teknolojileri ve Sanayisi Teknik Komitesinin’ kurulmasına karar verdik" dedi.
(Hülya Keklik/İHA)
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.