Çevik: “Tarımda Küresel Güç Olmalıyız”
TOBB Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı’nda konuşan Konsey Başkanı Hüseyin Çevik, tarım ve gıdanın stratejik sektör olarak ulusal güvenlik kadar değer kazandığına dikkati çekerek, tarımsal üretim ve ticaretinde köklü dönüşümlerin yapılmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantıya Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, TOBB Ticaret Borsaları Konsey Başkanı ve Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik ile borsa başkanları katıldı.
Ticaret Borsaları Konsey Başkanı ve Konya Ticaret Borsası (KTB) Başkanı Hüseyin Çevik, tarım ve gıdanın stratejik sektör olarak ulusal güvenlik kadar değer kazandığına dikkati çekerek, tarım sektöründe köklü dönüşümlerin yapılmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Başkan Çevik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülke olarak, tarım ve hayvancılıkta önemli bir noktadayız. Tarımsal üretimde Avrupa’da 1. , dünyada da ilk 10 içindeyiz. 12 milyar dolar ithalata karşı tarımsal ihracatımız 17 milyar dolar. Yani net ihracatçı bir ülkeyiz. Aynı zamanda sektörümüzün, istihdam ve üretimdeki önemi de büyüktür. Ancak sektörümüzün önünün açacak, ülkemizi tarımsal üretim ve ticaretinde ileriye taşıyacak sorunlarımızın çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Desteklemeler, tarımsal elektrik, girdi maliyetleri, tarımsal istihdam, tarımsal sulama, havzalar arası su transferi, stratejik ürün buğdaydaki ekim alanlarındaki azalma, hayvancılık ve hayvansal üretimdeki girdi maliyetleri, finansal desteklemeler, lisanslı depoculuğun etkin kullanımı, tarımsal üretim ve ticaretinde teknolojik ve dijital dönüşüm gibi alanlardaki sorunlar sektörümüz tarafından çözüme kavuşturulmayı beklenmektedir. Aynı zamanda son 30 yılda özveri ile çalışarak tarımsal üretimimizi mamul maddeye dönüştürüp ihraç eden sanayi sektörümüz de kalkınmanın itici gücü konumundadır. Tarıma dayalı sanayimizin son 2 yılda yaşadığımız finansal saldırılar ve iklim şartları etkilerinden dolayı fiyatlandırma üzerinden yapılan manipülasyonları dengelemek için de serbest piyasa koşullarında üretiminin devamı sağlanmalıdır.”
Tarım ve hayvancılık sektörüne katkılarından dolayı TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’na teşekkür eden Çevik, şunları kaydetti: “Tarımsal üretim ve ticaretindeki sorunların çözümü noktasında büyük katkıları olmuştur. Lisanlı depoculuktan Ürün İhtisas Borsası’na tarımda hayallerimizi gerçeğe dönüştürmüştür. Sorunlarımızı her platformda hükümetimizle paylaşıp, çözüme kavuşturmaya çalışmaktadır. Tarımın anavatanı olarak ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’ hedefiyle 2023 yılına yaklaşırken, gıda güvenliği ve pazarlaması ile küresel bir güç olmalıyız. Bu hedef doğrultusunda bizlere her zaman destek olan sayın cumhurbaşkanımıza, bakanlarımıza ve TOBB Başkanımıza camiamız adına teşekkür ediyorum. Türkiye, büyük bir ülkedir. Birlik ve beraberlikle her sorunu aşacak güçtedir. Türk iş dünyası olarak daima ekonomik saldırlar, terör saldırıları, uluslararası baskılar karşısında strese, korkuya kapılmadık. Devletimizin yanında yer aldık. Ülkemizin geleceği için üretmeye devam ettik. İnşallah 2020 yılında da tüm emeklerimiz sonuç verecek ve ülkemiz büyüme hamleleri gerçekleştirmeyi sürdürecektir.”
HİSARCIKLIOĞLU: “TÜRK TARIMININ 50 YILLIK RÜYASI GERÇEKLEŞTİ”
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu da, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile birlikte üretimin, tarımın ve ticaretin nasıl artırılacağına yönelik istişarelerde bulunacaklarını söyledi. Hisarcıklıoğlu, atıl durumdaki hazine ve şahıs arazilerinin arazi bankacılığıyla kiralanarak üretime kazandırılması gerektiğini belirterek, "Ölçek ekonomisine geçmeliyiz. Zira bu devirde ayakta kalmak istiyorsan, çok üretecek, çok alacak, çok satacaksın. Bu devrin kuralı bu" diye konuştu.
Tarım ve hayvancılığın ihmal edilmemesi gereken bir alan olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, dünyada orta gelir grubunun büyümeye devam ettiğini ve tüketimin giderek daha çok arttığını bildirdi.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin çevre coğrafyasında 2 milyar kişinin yaşadığına dikkati çekerek, 500 milyar dolarlık gıda, tarım ve hayvancılık ürünü ithal edildiğini dile getirdi.
Türkiye'nin elinde "müthiş bir imkan" bulunduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: "Tüm bu coğrafyayı biz doyurabiliriz. Böylece hem para hem de stratejik güç kazanırız. Dünyayı doyuran kim ise dünyanın lider ülkesi de odur. Dünya gıda pazarı 1,5 trilyon dolar büyüklüğünde, Türkiye’nin buradan aldığı pay 18 milyar dolar, sadece yüzde 1,2 oranında. Potansiyelimizin çok altındayız. Bizce burada ilk önemli nokta, ürettiğini satma modelinden, satacağını üretme modeline geçmemiz gerektiğidir."
Hisarcıklıoğlu, tarımda ve hayvancılıkta girdi maliyetlerini düşürmek için mutlaka birlikte üretim modeli uygulanması gerektiğine işaret ederek, sözleşmeli üretim modelinin yaygınlaştırılması gerektiğini anlattı. Atıl durumdaki arazilere değinen Hisarcıklıoğlu, "Atıl durumda bulunan hazine ve şahıs arazileri, arazi bankacılığıyla kiralanarak üretime kazandırılmalı. Ölçek ekonomisine geçmeliyiz. Zira bu devirde ayakta kalmak istiyorsan çok üretecek, çok alacak, çok satacaksın. Bu devrin kuralı bu" ifadelerini kullandı.
Hisarcıklıoğlu, lisanslı depoculuğun çıkmasını sağladıklarını anımsatarak, bunun daha da gelişmesi için devletin de yatırım, kira, lojistik ve analiz destekleri temin ettiğini söyledi. Hem ticaret borsaları hem de girişimcilerin gayretleriyle lisanslı depoculuk yatırımlarının hızla arttığını belirten Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: "Türk tarımının 50 yıllık rüyası, benim de 15 yıllık rüyam gerçekleşti. Hükümetimizin ve bakanlıklarımızın da desteğiyle Ürün İhtisas Borsasının kuruluşunu tamamladık. Lisanslı depodan alınan ürün senetleri, Ürün İhtisas Borsasında artık alınıp satılabiliyor. TOBB ve Türkiye'nin dört bir yanındaki 113 ticaret borsamız, tarım ve hayvancılık sektörünü daha da geliştirecek projeler ve çalışmalar yürütüyoruz. Dünyadaki dijital dönüşüme paralel olarak ticaret borsalarını geliştiriyoruz. Hazırladığımız tescil yazılımı sayesinde, ticaret borsalarını ilgili pek çok kurumla entegre hale getiriyoruz."
Hisarcıklıoğlu, coğrafi işaretler konusunda da odalar ve borsaların Türkiye'de en aktif çalışan kuruluşlar olduğunu ifade ederek, "Ticaret borsalarımızla birlikte, tarım ve hayvancılıktaki dönüşümün gerçekleşmesi için çalışmayı sürdüreceğiz" dedi.
BAKAN PAKDEMİRLİ: “TARIM SEKTÖRÜ İSTİKRARLI BÜYÜYOR”
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de tarımın savunma sanayisinden çok daha önemli olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: "Tarım, siyasete alet edilecek bir konu değil. Tükettiğimiz yiyecekleri günlük siyasete alet etmememiz gerekiyor. Ne yazık ki süregelen buğday ve saman tartışmalarını trajikomik buluyorum. Her yerden bir lafın veya bir matematiğin sadece bir tarafı cımbızla çekilerek, 'Türkiye ne halde' deniyor ve ne yazık ki üreticimizi bu işten yıldırmaya çalışıyorlar. Türkiye, bu alandaki nüfusun azalmasına rağmen tarımda istikrarlı şekilde büyümesini sürdürüyor. İstikrarlı şekilde büyüyen sektör olarak tarım kendisini göstermiş durumda."
Pakdemirli, lisanslı depoculuk çalışmalarını tarımda başarı olarak gördüğünü vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu: "Tarımdaki gelişim alanlarından bir tanesi de ürünün tarladan sonraki süreçlerinin iyi idare edilmesidir. Bu süreçlerin iyi idare edilmesindeki koşullardan biri de lojistiğin, saklama koşullarının ve fiyat istikrarının sağlanmasıdır. Bu anlamda, ürün ihtisas borsaları, lisanslı depoculuk, gelir garantili ürün sigortalarının çiftçilerle tanıştırılması söz konusu olacaktır. ABD'de de bunlar var. Yeter ki ürün ihtisas borsalarımız yeterli derinliğe kavuşsun. Bundan böyle artık üreticilerimiz, daha ekimini yaparken kaç liraya ürünü satacağını yarına yönelik biliyor olacaklar. Bunu son derece önemsiyorum. Bu, geleceğe daha güvenle bakan üreticiler anlamına geliyor."
BAKAN PEKCAN: “SANAL TİCARET AKADEMİSİ’Nİ BAŞLATTIK”
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da ihracatta rekorlar kırdıklarını, bunda ticaret borsalarının katkısının da büyük olduğunu söyledi. Gerek hayvancılık ve tarım ticaretinde gerekse ihracatta ticaret borsalarının yerelde yaptığı çalışmaların son derece önemli olduğunu ifade eden Pekcan, "Lisanslı depoculuğu geliştirdik. Şu anda 183 firma lisans için izin almış, 91'i hali hazırda aktif durumda. Lisanslı depo kapasitemizi 4,8 milyon tona çıkardık, hedefimiz 10 milyon tona çıkarmak. Ürün İhtisas Borsasını da Temmuz 2019 itibarıyla açtık ve burada da elektronik ortamda yer değiştirmeden tek bir platformda ürün ticaretinin yapılmasını mümkün kıldık" diye konuştu.
Ticaret borsalarından bulundukları il ve ilçelerde kooperatifleşmeyi desteklemelerini beklediklerini vurgulayan Pekcan, kooperatifleşme sayesinde yerel, yöresel ve coğrafi işaretli ürünlerin hem ticaretinin hem de ihracatının artırılabileceğini bildirdi. Pekcan, Ticaret Bakanlığının teknolojik gelişime son derece önem verdiğine işaret ederek, ihracat destekleriyle ilgili işlemleri yılbaşından itibaren tamamen elektronik ortama aldıklarını hatırlattı. Ayrıca, yurt dışı temsilciliklerle ilgili "Müşavire Danışın" hattını uygulamaya aldıklarını, Sanal Ticaret Akademisi’ni de başlattıklarını hatırlatan Pekcan, girişimcilikten ihracata, desteklerden uluslararası ticaret kurallarına kadar her türlü eğitimi online olarak verdiklerini, ticaret borsaları üyelerinin ve borsa çalışanlarının da bunları kullanmasını istediklerini kaydetti. Pekcan, ihracat destek ofislerini kurduklarını anımsatarak, "Teknolojik atılımlarımızla iş dünyasının her zaman yanındayız" değerlendirmesinde bulundu.
(Haber Merkezi / Haber Kent)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.