Bakan Ağbal’dan ekonomideki dalgalanmalara ilişkin açıklama
Maliye Bakanı Naci Ağbal, uluslararası piyasalarda yaşanan gelişmelerin Türkiye’yi de etkilediğini belirterek, "Ekonomideki dalgalanmalar çok hızlı bir şekilde bertaraf edilecek" dedi.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, bir dizi ziyaret için Uşak’a geldi. Ağbal’ın Uşak’taki ilk durağı Valilik makamı oldu. Burada konuşan Ağbal, şeker fabrikalarının kapanması diye bir şeyin söz konusu olmadığını, devlet olarak bu sektörün gelişmesi için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Ekonomik dalgalanmalar hakkında da konuşan Ağbal Türkiye ekonomisinin iyiye gittiğini, dövizde ve altında yaşanan dalgalanmaların durulacağını vurguladı. Ağbal, "Ekonomiyle ilgili bütün veriler olumluyken bir takım dışarıdaki bir takım gelişmelere bağlı etkilere başka tarafları çekmek bunun üzerinden ekonominin üzerinde spekülasyon oluşturmak alışık olduğumuz bir şey. Hükümet olarak biz her zaman ekonomiyle ilgili konularda hassas olduk, her zaman gerekli tedbirleri aldık. Bu gelişmeler çok hızlı bir şekilde bertaraf edilecek merak etmeyin" diye konuştu.
Valilik makamında gazetecilere açıklamalarda bulunan Bakan Ağbal, Uşak’a ilk defa geldiğini ve çok beğendiğini söyledi. Uşak’ın sanayi anlamında da gelişmiş olduğunu belirten Ağbal tekstil alanında alınan bir karar sonrası Uşak tekstilini yerinde görmek için bu ziyareti gerçekleştirdiklerini söyledi.
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi hakkında sorulan bir soruya cevap veren Ağbal devletin bu sektörden elini çekmediğini, yüzde 20 oranında hala sektörde olduğunu belirtti. Nişasta bazlı şekerin kotasının düşürüldüğünü hatırlatan Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şeker sektörü önemli bir sektör, şeker pancarı üretimi çok sayıda üreticimizi etkileyen bir üretim alanı. Şeker pancarının bir çok alanda fonksiyonları var. Bugün şeker fabrikalarında sadece şeker üretildiğini düşünmeyin. Şeker aynı zamanda birçok yan ürünün üretilmesine de katkı veriyor. Küspe, etil alkol gibi. Dolayısıyla şeker üretimi Türkiye’de devam edecek, büyüyecek, pazar büyüyor. Şeker pazarı gümrüklerle korunan bir pazar, bu anlamda Türkiye’ye şeker ithalatının yapılamasına bu anlamda ihtiyaç yok. Biz üreticimizi korumak, pazarı korumak için yeterli tedbirleri aldık, almaya da devam edeceğiz. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi Türkiye’de şeker pancarı üretimini kanaatimce daha da artıracak, şeker üretimini de artıracak."
Şeker fabrikalarının özelleştirme ihalelerine devam edildiği bilgisini veren Ağbal, fabrikalara şu anki koşullara göre gayet iyi fiyatlar verildiğini söyledi. Bazı milletvekillerinin ihale komisyonu salonuna girerek sokak ağzıyla ihale ortamına fesat karıştıracak tavır ve davranışlar sergilediklerinin altını çizen Ağbal; " Şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle ilgili farklı görüşler olabilir, kimse endişe etmesin herkesten daha fazla hassasız ancak ben milletvekiliyim deyip de kendisini kanunların üzerinde gören bir anlayışla, hoyratça bir anlayışla ihale komisyonunda oluşturulan ortamı yadırgıyorum. Çok ayıp bunlar. Türkiye’ye yakışmıyor, siyasete yakışmıyor, burada gösteriler tavrın siyaset tavrı olduğunu söylemek mümkün değil" şeklinde konuştu.
"GEREKLİ TEDBİRLERİ ALDIK"
Son birkaç haftadır özellikle Suriye ile ilgili ortaya çıkan gelişmelerin de etkisiyle global piyasalarda bir kırılganlık bir dalgalanma olduğunu belirten Bakan Ağbal, konuyla ilgili olarak şunları kaydetti:
"Gelişmiş ülkelerdeki bankaların faiz kararları da yine finansal piyasalarda dalgalanmaları beraberinde getiriyor. Dolayısıyla bu günlerde karşılaştığımız meseleler bir boyutuyla uluslararası piyasalardaki gelişmelerin Türkiye’ye yansıması. Diğer taraftan bu dalgalanmalar kalıcı mı? Kalıcı değil. Anlık, günlük yapılan açıklamalar piyasalarda belki dalgalanmalar meydana getirir, bu dalgalanmalara döviz ve petrol fiyatlarını etkiler ama bunların kalıcı olmayacağını piyasada bu işi bilen herkes bilir. Türkiye ekonomisi 15 Temmuz alçak darbe girişiminin sonrasında bütün bu tehditleri bertaraf etti. Herkesin 2017 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 2 en fazla yüzde 3 dediği bir ortamda Türkiye ekonomisi yüzde 7.4 büyüdü. Şu anda 2018 yılının ilk çeyreğinde ekonominin reel tarafında gerçekten her şey olumlu bir şekilde devam ediyor, sanayinin çarkları dönüyor, işletmeler satışlarını yapmaya devam ediyorlar. İhracat tarafında rekorlar kırmaya devam ediyoruz. Bugün kamu maliyetimiz güçlü, bankacılığımız güçlü, ekonomimizin orta ve uzun vadede sahip olduğu potansiyel herkes tarafından takdir ediliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızı açıkladılar son derece stratejik 23 projeye 135 milyar lira tutarında destek veriliyor. İnşallah bunlar cari açığı aşağıya çekecek. Ekonomiyle ilgili bütün veriler olumluyken bir takım dışarıdaki bir takım gelişmelere bağlı etkilere başka tarafları çekmek bunun üzerinden ekonominin üzerinde spekülasyon oluşturmak alışık olduğumuz bir şey. 15 Temmuz sonrasında Moodys’in temeli olmadan rapor yazması arkasından not düşürme yapılması, arkasından yine başka çevrelerin Türkiye ekonomisiyle ilgili bazı operasyonlar yapmaya çalışmasını görmedik mi? Yaşamadık mı? Dolayısıyla kimse endişe etmesin Türkiye ekonomisi 16 yıldır olağanüstü bir gelişme kaydetti. Önümüzdeki dönemde de tüm uluslararası kuruluşlar Türkiye’nin orta ve uzun vadede büyüme potansiyeli bakımından en iyi ülke olduğunu ifade ediyor. Merak etmeyin bugün dalgalanmalar var ama o dalgalanmaların hepsi yatışacak. Hükümet olarak biz her zaman ekonomiyle ilgili konularda hassas olduk, her zaman gerekli tedbirleri aldık. Bu gelişmeler çok hızlı bir şekilde bertaraf edilecek merak etmeyin."
(Bayram Keleş - Ertunç Öztürk/İHA)
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.