İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılardan dolayı Konya’da Cuma Namazı sonrası gerçekleştirilen basın açıklamasında, 57 devletin yetkililerine ve halkına seslenilerek, “Yetkililer kınamayı bırakmalı ve etkin çarelere başvurmalıdır. Bu duruma bizler tahammül edemiyoruz” denildi.

Ehl-i Sünnet Alimleri Birliği, İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılardan dolayı basın açıklaması gerçekleştirdi. Cuma namazı sonrası Mevlana Meydanı’nda gerçekleşen basın açıklamasına, Ehl-i Sünnet Alimleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Platformları Konya Şube Başkanı Adem Ceylan, STK üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

“İslam Alemi Sessiz Kalıyor!”

Filistin’de yaşanan vahşetin uzun zamandır devam ettiğini belirten Ehl-i Sünnet Alimleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker, “Aslında bu vahşet tüm insanlığa karşı işlenmektedir. Fakat insan olmayı unutmuş zorba ve çağdaş firavun çevre, bütün insanî değerleri bir tarafa atarak bu vahşete var gücüyle destek verebilmektedir. İslam alemi bile birkaç kınama dışında sessiz kalabilmektedir. Ümmet-i Muhammed unutmasın ki zulme sessiz kalarak meyil göstermek bile azaba uğrama sebebidir. Eskiden de 7 Ekim 2023'ten bu yana da bütün insanî ilkeleri çiğneyerek azgınca katliam yapan bu vahşilere karşı ümmetin eylemsiz durması af edilecek bir hâl değildir. 57 devletin hem yetkililerinin hem halkının sırtında çok büyük vebal bulunmaktadır. Ehl-i Sünnet Alimleri Birliği olarak sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmek ve bu vebalden kurtulmak için hatırlatıyoruz ki; Allah'ın belası geldiğinde ayrım yapmaz, zalime de tepki vermeyene de vurur geçer. Uyarı görevini unutmuş toplum azabı hak eder. Bu bakımdan yetkililer kınamayı bırakmalı ve etkin çarelere başvurmalıdır. Bu duruma bizler tahammül edemiyoruz” diye konuştu.

“Vahşilerden Yana Değiliz”

İslam birliğinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Orhan Çeker, şunları söyledi: “Vahşiler bu birlikten korkar. Mevzi düşünceleri, menfaatleri, ırkçılık fitnesini şiddetle bir tarafa atarak ümmet olmaya mutlaka yönelmeli ve birliği temin etmelidir. Ümmetin âlimleri bu konuyu baş gündem maddesi yapmalı ve ciddi çaba sarf etmelidir. Bir toplum tümden iyi olmadığı gibi tamamen kötü de olmaz. Net olarak söylüyoruz, biz İsrailoğulları içerisinde Hz. Yusuf ve kardeşi Bünyamin'den yanayız. Yusuf'u kuyuya atan vahşilerden yana değiliz. Onlara sessiz kalarak büyük vebalin altına girmek istemiyor ve uyarıyoruz. Netice olarak, uyarımıza Allah'ı şahit tutarak diyoruz ki: Ey Ümmet-i Muhammet, senden beklenen ve zorunlu görevli olduğun tepkini Allah'ın razı olacağı ve kendine yakışır şekilde ortaya koy. Bu sana mukaddes ilahî emirdir. Ey yetkililer, bu görev aynı zamanda hatta fazlasıyla sizin sırtınıza da yüklenmiştir. Ümmet olarak görevimizi ihmal edersek çok zorlu hesap vermeye hazır olalım. O hesap uzak değildir. Allah'a karşı mazeretimiz asla yoktur.”