‘Dünyanın Nefes Alma Mücadelesinde Acil Eylem Zamanı’

‘Dünyanın Nefes Alma Mücadelesinde Acil Eylem Zamanı’
KTO Karatay Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Enerji Yönetimi Bölüm Başkanı Dr. Fatma Didem Tunçez, “Hızlı nüfus artışı, beraberinde plansız kentleşmeye yol açıyor. Artan nüfus ile birlikte iyi yaşam alanı ihtiyacının karşılanması için oluşturulan yapılar, kentsel sorunların ortaya çıkmasına neden oluyor” dedi.

Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Enerji Yönetimi Bölüm Başkanı Dr. Fatma Didem Tunçez, “Hızlı nüfus artışı, beraberinde plansız kentleşmeye yol açıyor. Artan nüfus ile birlikte iyi yaşam alanı ihtiyacının karşılanması için oluşturulan yapılar, kentsel sorunların ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu çevre sorunları, birbiri ile bağlantılı olduğu için etkileri diğer problemleri de beraberinde getiriyor” dedi.

Dr. Tunçez, çevre sorunları, sınırlar ötesi özelliğinden dolayı tüm dünyanın ortak gündemini oluşturduğunu belirtti. İklim değişikliği, doğal kaynakların tükenmesi ve atık yönetimi gibi çevresel sorunlar, insanlık için büyük bir tehdit oluşturuyor ve uluslararası iş birliğini gerektiriyor. Çevre sorunlarının kaynakları ve çözümleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Dünyanın Nefes Alma Mücadelesi: Küresel Çevre Krizi

Çevre sorunlarının en önemli sebeplerinden birinin hızlı nüfus artışı olduğunu savunan KTO Karatay Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Enerji Yönetimi Bölüm Başkanı Dr. Fatma Didem Tunçez; “Hızlı nüfus artışı, beraberinde plansız kentleşmeye yol açıyor. Artan nüfus ile birlikte iyi yaşam alanı ihtiyacının karşılanması için oluşturulan yapılar, kentsel sorunların ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu çevre sorunları, birbiri ile bağlantılı olduğu için etkileri diğer problemleri de beraberinde getiriyor. İhtiyaçları karşılamak için hızla inşa edilen yaşam alanları, genellikle yetersiz altyapıya sahip oluyor. Bu altyapıların sonucunda ise su, enerji ve atık yönetimi gibi temel hizmetler yetersiz kalırken; çevre sorunları artıyor” şeklinde konuştu.

“Çevre Sorunları Tüm Dünyanın Ortak Gündemi”

Çevre sorunlarının, sınırlar ötesi özelliğinden dolayı tüm dünyanın ortak gündemini oluşturduğunu söyleyen Tunçez; “Son zamanlarda çevrenin tahribatı nedeniyle ortaya çıkan çevre sorunları tüm dünyanın ortak gündemi haline geldi. İçinde bulunduğumuz dönemde çevre önlemlerinin global bir nitelik kazanması ve bu konudaki tartışmalara dünyanın hemen her yerinden pek çok bilim ve devlet insanının katılımı, çevreyi korumanın önemini gösteren olumlu bir gelişme ancak her ülkenin çevre korumaya ilişkin alınacak önlemleri, yeterince sağladığı söylenemez” ifadelerine yer verdi.

“Plastik Kirliliğini Yüzde 80 Oranında Azaltmak Mümkün”

2040 yılına kadar dünya çapında plastik kirliliğinin yüzde 80 oranında azaltılabileceğinin mümkün olduğuna işaret eden Tunçez; “Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın (UNEP) yeni raporuna göre, ülkeler ve şirketler mevcut teknolojileri kullanarak derin politika ve pazar değişiklikleri yaparsa, plastik kirliliği 2040 yılına kadar yüzde 80 oranında azalabiliyor. Rapor, dünya çapında plastik kirliliğini yüzde 80 oranında azaltmak için öncelikle sorunlu ve gereksiz plastiklerin ortadan kaldırılmasını öneriyor. Sonuç olarak rapor, plastikte pazar değişikliği çağrısında bulunuyor ve ürünleri yeniden kullanmaya, geri dönüştürmeye yönlendiriyor” diyerek geri dönüşümün bugün ve gelecekte dünya için çok önemli olduğunu belirtti.

“Çevre Sorunlarına Karşı Acil Eylem Zamanı"

Tunçez; “Ekosistemler, insanların ve diğer canlıların sağlığı üzerinde doğrudan etkilidir. Sağlıklı ekosistemler; temiz hava, temiz su, doğal kaynaklar gibi yaşamsal ihtiyaçları karşılar. Aynı zamanda ekosistemler sağlıklı bir şekilde işlediğinde, doğal afet risklerini azaltır, iklim değişikliğiyle mücadelede etkili olur ve sürdürülebilir bir gelecek için temel bir dayanak noktası oluşturur. Her kıtada ve her okyanusta ekosistemlerin bozulmasını önlemek, tersine çevirmek, yoksulluğu sona erdirmek için iklim değişikliğiyle mücadele amaç edinilmelidir. Toplumda bireysel olarak karbon ayak izi ve su ayak izini düşürmek için gayret gösterilmelidir.  Ulusal ölçekte enerji yönetimi için enerji verimliliği, enerji arzında yenilenebilir enerjinin payının artırılması, atıkların enerji üretiminde kullanılması konularına ağırlık verilmelidir” diyerek ekosistemin dünyadaki tüm yaşamı desteklediğini anımsattı.

(Haber Merkezi / Haber Kent)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.